Gönderi

Batı'yı, ABD'yi, Rusya'yı tanımak için 2010 sonrasında Suriye'deki iç savaşı beklemek gerekmiyordu. Bu millet ve bu coğrafya insanı Haçlı Seferlerinde, Endülüs'te, Mohaç'ta, Varna'da, Viyana'da, Preveze'de, İnebahtı'da, Trablusgarp'ta, Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Kıbrıs'ta, Körfez Savaşı'nda, Afganistan'da, Somali'de ABD, Batı ve Rusya'nın gerçek yüzünü gördü. Mitlere sarılmak yerine tarihimizle yüzleşip geleceğe emin adımlarla yürüyerek güçlü bir gelecek inşa edebiliriz. Savaşmadan da masada güçlü olamazsınız. Savaş meydanında güçlü olursanız masanın baş köşesinde siz oturursunuz. Ancak savaş, diplomasinin tüm kanalları kapanırsa bir çözüm olarak görülmeli. Diplomasi etkin kullanılırsa elbette ki savaşa gerek kalmaz. Güçlü diplomasi için de pratik, deneyim ve yetenek gerekiyor. Ancak diplomasinin olmazsa olmazı "devletler ve hükümetler arasında küslük olmaz" ilkesidir. Duygularınıza ve öfkenize yenik düşerseniz devletinizi de hükümetinizi de zor durumda bırakırsınız. Bu hataya düşmemek için her zaman devletin tepesinde derin, donanımlı, deneyimli ve sağduyulu insanlar olmalıdır. Çünkü savaş toplumlar arasında uzun bir süre geçmeyecek husumet ve düşmanlıklara yol açar. Savaş kısa vadede kesinlikle kazandırır ama uzun vadede savaşın sonuçlarının bıraktığı izler kalıcıdır.
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.