Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

158 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Norveçli büyük roman yazarı Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük romanı Açlık'tır.Duygu dolu bir öyküsü olan bu kitabı dünya edebiyatının başyapıtları arasındadır. Kitabı çok beğendim. Gerçekten çok duygusal, anlamlı, ders niteliğinde hayatımızı bir daha gözden gecirmemizi düşündürecek bir kitap. Açlık kitabını okurken acaba aç olmam gereklimi diye düşündüm iyide onun ya zihinsel açlığını yaşamam mümkün mü? Hayatını adadığı yanıp tutuştuğu bir amacı hedefi yazma isteği onun bu açlığı ne olacaktı. Açlık, insanoğlu yaşadığı sürece hep varolacak.Doğar doğmaz, yaşamaya açız, yemeye, korunmaya, barınmaya sevilmeye,şefkate,öğrenmeye, hissetmeye, inanmaya, aşka, hırslarımız, ideallerimiz, başarılı olma isteğimiz, kabul görme, saygı görme arzusu ve daha binlercesi. Kitaba gelince,yazma isteğiyle yanıp tutuşan ancak sefil, aç bir hayat süren, bir o kadar da gururlu, alçakgönüllü bir gencin hikâyesi. Açtı,evet hem de çok açlık çekiyordu sefil durumdaydı herseyini sattı. Ceketinin Düğmelerini bile söküp satmak istedi. Açlık, insanı fiziksel olarak bitirir,ayakta duramaz hâle getirir bu doğru ancak psikolojik olarakta insanı sağlıklı düşünemez hale getirir asabi, sinirli,halüsinasyon görme ihtimalleri vs. Yazarda bazen kendini telkinlerle küçük umutlar ,kırıntılar buldu kendi o sefil durumunda bile belkide olmayacağını biliyordu ama o öyle düşünerek kendini daha iyi hissettiriyordu. Kızıp isyan ettiği zamanlar da oluyordu hatta Tanrıyla çatışmaları bile vardı. Ama yinede o her şeye rağmen vicdanlı, gururlu insan olmaktan vazgeçmedi. Bizlerde bazen hayatımızda böyle şeyler yaparız birisine kızar içimizden söyleniriz, rahatlarız. Bazende vicdan yapar kendimizi yüceltiriz. Onun bu yazma isteği hem onu ayakta tutan tek şey olup aynı zamanda da sonunu getiren onu yavaş yavaş tüketen istek olması onun açlığının aslında hep varolması gerektiğini göstermezmiydi? O,inanmıştı iyi bir yazar olacağını biliyordu birgün bütün dergilerde onun makaleleri, yazıları yayınlanacaktı. Bütün hikâyesinde bundan bahsediyordu. Yazma isteği, zihinsel açlığı çok yüksekti ancak yazmak için karnını doyurması iyi şartlar altında yaşamasına ihtiyaç vardı öyle bir imkanıda yoktu. Iş aramış bulamamış hep aksilikler yaşamıştır sahip olduğu her şeyi satmıştır sadece birkaç kağıt ve kalemi dışında. Hatta birgün rehineciye verdiği yeleğinin cebinde kalemini unutmuş onu almak için kilometrelerce bitap halde yol gitmiştir. Ondan başka kalemi olmadığı için ona ihtiyacı vardır rehineciye şöyle der; "O rastegele bir kalem değil, benim şu yeryüzündeki yerimi aşağı, yukarı bu kalem sağladı. Hayatımı ben ona borçluyum. O bir insan yavrusu gibidir benim için"der. Bu cümlesinden aslında onun zihinsel açlığının onun gerçek yaşam nedeni olduğunu gayet açık şekilde anlıyoruz. Onun açlığı karın doyurmak, yemek, içmek, yatmak, uyumak, gezmek, eğlenmek değil onlar bir araç gerçek açlık yazma zihnindeki o iyi bir yazar olma açlığı yazdıklarıyla dünyada ismi duyulacak herkes ondan bahsedecekti o varolduğu sürece ve ondan sonrada ve öylede oldu. O bu yaşadıklarıyla bir kitap yazdı dünyaca ünlü bir roman yazarı oldu. Bizlerde onun bu güzel eserini okuyup onun açlığını taktir ediyoruz. Son olarak onun hayatının anlatıldığı bir özette şu yazıyordu paylaşmak isterim; Yazdığı bölümleri Politika gazetesi yazı işleri müdürlerinden Edvard Braders'e götürdü. Brandes ,bu karşılaşmayı sonradan şöyle anlatıyor; "Ondan daha düşkün bir başka pekaz görmüşümdür!Düşkünlüğü elbisesinin yırtık pırtık oluşundan ötürü değil yalnız o yüzü!müsveddeyi geri veriyordum kendisine çok uzundu. Ama birden bire kelebek gözlüğü gerisinden gözlerini, gözlerindeki ifadeyi gördüm. Geri çeviremezdim hiçbir şey diyemedim!" Branders okudukça daha derinden etkileniyordu. Kitabı eve götürmüş bütün gece okumuştu Gözde dergilerden NY JORD' a verdi bu sayfaları;şaşırtıcı çarpıcı eserin dergide basılması böylece ilk 1888'de sağlandı. Açlık romanının ilk parçaları bu dergide yayınlanmış ancak yazarın adı bu dergide verilmemiş. Bu beni çok etkiledi neden adı verilmemişti. Kendimi istememişti. Yoksa bir mesaj mı vermek istemişti. Bir sürü soru işareti? Kitabın adı, konusu, yazarın hayatı, anlatımları, ve sonu hepsi okumaya değer ve akıllarda kalıcılığı muhakkak bir eser olduğunu düşünüyorum. Tavsiye ederim iyi okumalar ve düşünmeler.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,8bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.