Simone de Beauvoir, J.P.Sartre ile yıllarca birlikte yaşamış, varoluşçuluğun öncülerinden kabul edilen bir yazar.
Feminizmi benimsediğini kabul etmese de, feminizmin de öncülerinden kabul ediliyor.
2. Dünya Savaşı yıllarında yaşadıklarını, bu dönemde Avrupanın durumunu, Sartre ve Albert Camus ile birlikte Cezayir gibi ülkeleri işgal eden Fransa gibi ülkelere karşı çıkıp aktivist hareketlere öncülük ettiklerini anlatıyor.
Farklı yaşam tarzı ve dünya görüşüne sahip yazarlar okumaktan hoşlandığım için bu kitabı okudum, ve iyi ki de okumuşum.
Taviye ederim.