Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

540 syf.
4/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yarım yamalak biten bir kitap. Yeniden yeniden anlatılan olaylar, karekter ve bölüm fazlalıklarıyla dolmuş valla. Uşikava ne mana pardon? Yani gayet bir bölümün yetebileceği bir yeri var kitapta, neden sayfalarca yazılmış? Okurken de zaten bana hani, bir şekilde konuyu bağlayıp bunları birleştirelim diye yazılmış bir karekter gibi geldi. Bir de karekterler nasıl zekiyse; tanımadığı bir kadını, her yeri kapalı bir şekilde görüyor, 'bacakları kaslı bu kadının, benim aradığım da sporcu bir kadındı, sporcular kaslı olur, o zaman bu kadın benim aradığım kadın?' diye olayı çözüyor. Bu ne lan? böyle mi çözülür olaylar? Yine aynı şeklide kadın karekter hiç görmediği adamı kafası büyük diye karanlıkta görüp tanıyor? Hayır madem bu kadar zekisiniz neden içine düştünüz bunca durumun? Erkek karekter gerçekten tavşan boku gibi kokmaz yapışmaz, sırf bir aşk hikayesi yazılsın diye yazılmış gibi. O karaoke gecesinin olduğu bölümün anlamı ne allah aşkına? Kediler şehri dediği yerde sayfalarca kalması kitaba ya da okuyucalara ne gibi bir yarar sağladı, bana açıklayabilir misiniz? Yıllarca annesini gördüğü halüsinasyon neden havada kaldı? Bu adam kriz geçiyor muydu serinin başında bu halüsinasyon sebebiyle, kitleniyordu on dakika felan? Ee nereye gitti o krizler 2. ve 3. kitapta ve karekter üzerinde bu kadar iz bıraktıysa, neden biz öğrenemedik gerçekte ne olduğunu? Kitap iteleyerek ilerledi, gerçekten çok sıkıldım. Mesela bir karekter her birine kartını verdiği zaman, ' zamanında şuna verdiği gibi uzattı kartı.'' cümlesi, abi en az beş kez neden yazıyorsun? Aynı karekterin fiziksel özelliğini neden her o karekterin bölümünde anlatıyorsun ? Öyle bir tekrar ki valla kendi bedenimden daha fazla hakimim adamın görünüşüne, yarın yolda görsem aa Uşikava'cım der sarılırım yani. Bir bölüm önce olanları neden o karekterin bir sonraki bölümünde yeniden yazıyorsun? Kadın karekterin her akşam 3 ay boyunca rutinini neden okuduk biz? Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisi mi bu? Günlük mü bu ayol? Bir de kitap o kadar kolay bitiyor ki diğer kitaplar ve konu hakkındaki inandırıcılığını da bitirdi benim için. Şimdi bir ker little people her şeyi biliyorsa, örgüt bu kadar güçlüyse, siz nasıl elinizi kolunuzu sallaya sallaya çıktınız işin içinden? Pupa hava neden yapılıyor, kim bu little people? Amaçları ne? Paralel evrenleri neden bu kadar sıradan anlattın? Geçen bir programda dinlemiştim; Murakami'nin kitabları ingilizceye çevrileceği zaman yayın evi yüzde yirmibeş kısaltır mısınız' diyormuş, amca da tamam diyormuş. İnanın, ben bu seriyi tek kitap haline getirebilirim ki güzelleşir zira kitapaların son yüz sayfaları bir şeyler anlatıyor ve sürüklüyor. Seri olmasına gerek yok yani, öykü kitabı bile olabilirmiş. Birde Doğan Kitap bunu Hard Cover dediğimiz şekilde basmış, içine de kuşak geçmiş ki hani kitap ayracı olarak kullanalım diye, ama nasıl bir cimrilikse belirli sayfalarda kuşağı cımbızla tutabilirsiniz. Kitap 21 cm ise, kuşak 22 cm. Valla sinekten yağ çıkarıyorsunuz ben diyim. 100 liraya sattığınız kitap sonuçta, azıcık daha özen. Çevirisine laf yok yalnız, çok çok başarılı çevirmiş çeviren arkadaş. Daha fazla yazmayayım valla, yazdıkça sinirleniyorum. Japonya'ya gidip Yazarı bulup omuzlarından sarsıp; 'Sen Murakami'sin aptal olma, bırak insanlar kitaplarını konuşsun' diyesim var.
1Q84 - 3. Kitap
1Q84 - 3. KitapHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20171,664 okunma
··
442 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.