Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

...Belli ki kalabalıkları içine almayan bir iklimdesin. Belli ki kendi sularında yüzüyor, kendi kıyılarında dolaşıyor sesin. Belli ki her şeyi dışında bırakan bir şeyin içindesin. Nereye dalıp gittin? Nereye dalıp gitti gözlerin? Hangi kelimelerin kıyılarına vuruyor hoyratça dalgaların? Hangi mısraların dallarında sallanıyor uçarı salıncağın? Hangi pencereden uzaklara, uzaklara, çok uzaklara bakıyor çocuksu bakışların? Hangi gurbeti bir yün yumağı gibi durmadan eline dolamaktasın? Hangi kelebeğin peşine takılıp bilmediğin bahçelere koşmaktasın? Hangi yükseklerden hiç durmadan bilmediğin derinliklere düşmektesin? Hangi dilde kim bilir hangi anlama gelmekte, hangi sırlanmış ifadenin içinde depreşmektesin? Bir gün kanat çırparım diye hangi kozanın içine yerleşmektesin? Nereye dalıp gittin? Nereye dalıp gitti gözlerin? Başını koyduğun yastık gördüğüm şu alemde mi? İçine düştüğün uyku bizimle aynı gecede mi? Uyandığın bütün sabahlar yeryüzünde mi? Güneşin sonsuz renkleri yalnız senin teninde mi? Söyle geride bıraktığımız her şey hâlâ yerinde mi? Hayat o hiç değişmeyen seyrüseferinde mi? Nereye dalıp gittin? Nereye dalıp gitti gözlerin? Buradasın ama değilsin. İçimize dokunuyorsun ama ne kadar uzansak dokunamıyoruz biz sana. Açık bir kitap gibisin ama düğümleniyoruz okumaya kalksak her satırında. Parıldıyorsun uzak yıldızlar gibi ama işte tâ gökyüzünde. Nereye dalıp gittin? Nereye dalıp gitti gözlerin? Bizim bu gaflet yanığı gözlerimizle sürülür mü hiç, senin aslına yürüyen ayak izlerin./Gökhan Özcan
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.