İnsan olmanın sancısını çekmeyen bir kalbin, beş vakit namazın gerekliliğini fark etmesi mümkün görünmüyor. Bu sancıyla yüzleşmemiş bir insan 'dindar' olma saikiyle, "farzdır; yapmak zorundayız" gerekçesiyle namaza durur. Namazını taklitten tahkike yükseltemez. Namaz içindeki tefekkürlere kalbiyle dokunamaz.