Gönderi

NEBİ VE RASUL ARASINDAKİ FARK KURANA GÖRE
Nebî ve Rasul arasındaki fark Nebî değeri Allah tarafından yükseltilmiş kişi anlamına gelir Allahın kendilerine vahyettiği seçkin kişilerdir Nebilerin seçiminin takdiri tamamıyla Allaha ait olup kendilerinin bir dahli yoktur Nebilik Muhammet Aleyhisselamla tamamlanmıştır Allah vahyini insanlara duyurma ve insanları bu vahye çağırma anlamında sadece nebilere vahyeder Bu anlamda Nebî vahye muhatap olan kişidir Nebilere sürekli vahiy gelmediği için nebilere gelen vahyi o nebinin olduğu gibi insanlara ulaştırma görevine tebliğ denir Tebliğ görevi eksiksiz yerine getirmektir İnen âyetleri Allahın Elçisinin insanlara bildirmesi tebliğ olduğu gibi uygulaması da tebliğdir Hz Muhammet Aleyhisselama Veda Hutbesinin her bölümünü dikkat edin tebliğ ettim mi sözüyle bitirmiş ve üç kere tekrar etmiştir Nebi haberin öne çıktığı terim Rasûl habercinin öne çıktığı bir terimdir Görüldüğü gibi nebi ve Rasûl kelimeleri birbiriyle iç içe geçmiş anlamları birbirine geçmiş iki terim olarak karşımıza çıkıyor Nebilik Allah Rasulünün 24 saatini kapsar rasullük ise vahiy ve tebliğ görevini kapsar Nebilik bir ünvan rasullük ise görevdir Nebilik 610 yılında ilk vahye muhatap olduktan 632 de vefatına kadar tüm hayatını kapsar Burada kendine ait özel tercihleri ailesiyle ilgilenmek misafirliğe gitmek ihtiyacı için alış veriş yapmak hastalanmak kızmak sevinmek üzülmek ziyarete gitmek gibi Onun için nebilik Muhammet Aleyhisselamla son bulmuştur (Ahzap 33/40) Rasullük ise Allaha karşı sorumluluk görev alanıdır Bu görev ise şu hitaplarla başlamıştır ve vefatına kadar devam etmiştir Kalk da uyar. Müddesir 74/2 Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir Nahl 6/125 Bizler Muhammet Aleyhisselamın rasullüğüne iman eder ve ondan Allah katında sorumluyuz Kelime-iTevhitMuhammedü’r-Rasulüllah ve Kelime-i Şehadete Muhammeden abdühü ve Rasulü de bunu ifade etmiş oluruz Şöyle bir örnek açıklayıcı olsa gerek devlet memuru olan bir kişi emekli oluncaya kadar devlet memuru olup memuriyetin imkânlarından yararlanır özlük hakları gibi fakat devlet memurluğundaki resmi görevi ise memuriyet saatleridir ki bu konuda kanuni yanlış yapma hakkına sahip değildir Yaparsa sorumludur Resmi memuriyet saati dışındaki zamanını meşru şekilde kullanma hakkına sahiptir tatilleri mesai dışı gezmeleri gibi Resmiyet anlamında bu tavır ve davranışları görevi dışındaki tavırlarıyla ilgili bir özelliktir Muhammet, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir Fakat o Allahın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur Allah her şeyi hakkıyla bilendir Ahzab 33/40 Allaha itaat edin resule itaat edin sakının Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir Mâide 5/92 Sizin için Allahı ve ahiret gününü arzu eden ve Allahı çok zikreden kimseler için Allahın Rasulünde güzel bir örnek vardır Ahzap 33/21 Bu seçkin kişiler Allahın kendilerine indirdiği kitabı hem Allah’ın kullarına tebliğ eder hem de uygularlar Nebî olmak insanın elinde değildir Allah bu makama getirdiklerine Kitap ve hikmet verir İman edip de imanlarına zulmü şirki bulaştırmayanlar var ya işte güven onların hakkıdır. Doğru yolu bulmuş olanlar da onlardır İşte kavmine karşı İbrahime verdiğimiz delillerimiz Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz Şüphesiz ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir hakkıyla bilendir Biz ona İshakı ve Yakubu armağan ettik Hepsini hidayete erdirdik Daha önce Nûhu da hidayete erdirmiştik Zürriyetinden Dâvudu Süleymanı Eyyubu Yûsufu Mûsâyı ve Hârûnu da İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız Zekeriyayı Yahyayı İsayı İlyası doğru yola erdirmiştik Bunların hepsi salih kimselerden idi İsmaili Elyasaı Yûnusu ve Lûtu da doğru yola erdirmiştik Her birini âlemlere üstün kılmıştık Babalarından çocuklarından ve kardeşlerinden bir kısmını da Bütün bunları seçtik ve bunları dosdoğru bir yola ilettik İşte bu Allahın hidayetidir ki kullarından dilediğini buna iletip yöneltir Eğer onlar da Allaha ortak koşsalardı bütün yaptıkları boşa gitmişti Onlar kendilerine kitap hikmet ve nübüvvet verdiğimiz kimselerdir Eğer şunlar inanmayanlar bunları tanımayıp inkâr ederlerse biz onları inkâr etmeyecek olan bir kavmi onlara vekil kılmışızdır İşte böyleleri Allahın yol gösterdiği kimselerdir Sen de onların yolunu izle ve şöyle şöyle Ben şu yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O sadece âlemlere bir öğüttür En’âm 6/82-90 Nuhtan İsaya kadar 18 nebînin Ayetlerdeki sıralama şöyledir İbrahim İshak Yakub Dâvûd Süleyman Eyyub Yusuf Musa Harun Nuh Zekeriya Yahya İsa İlyas İsmail Elyesa Yunus ve Lut aleyhimusselâm adı sayılmış sonra şöyle buyrulmuştur Bunların babalarını soylarını ve kardeşlerini de seçtik onlara doğru yolu gösterdik Sayıları 124 bin olarak rivayet edilen nebîlerden her biri âyette adı geçen 18 nebînin ya babalarından ya kardeşlerinden ya da soylarındandır Böylece kendine işaret edilmemiş nebî kalmamaktadır Allah Teâlâ daha sonra şöyle buyurmuştur Onlar kendilerine kitap hüküm ve nebîlik verdiğimiz kimselerdir En’âm 6/89 Gelenekte dört ilahi kitabın indiği kabul edilir Bunlar Tevrat İncil Zebur ve Kurandır Peygamberimize dayandırılan bir rivayette Âdeme 10 suhuf Şîte 50 suhuf İdrise 30 suhuf ve İbrahim aleyhimusselama 10 suhuf olmak üzere 100 suhufun indiği de iddia edilir Böylece toplam sekiz nebîye kitap verilmiş olur Hâlbuki yukarıdaki âyetler, bütün nebîlere kitap ve hüküm verildiğini açıkça bildirmektedir Onlara verilen hüküm diğer âyetlerde hikmet diye ifade edilmiştir Al-i İmran 3/81 Buradaki hüküm kelimesinin ne anlama geldiğini şu âyet açıklamaktadır İnsanlar tek bir topluluktu Sonra Allah onlara müjde veren ve uyarıda bulunan nebiler gönderdi Onlarla birlikte doğruları gösteren kitap da indirdi ki ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında hüküm versin Onda ayrılığa düşenler kendilerine Kitap verilenlerden başkası olmadı Kişi kendi durumunu Allah’ın kitabıyla karşılaştırmadan yolunun sapıklık olduğunu anlayamaz Bunu anlayanlardan kimi yolunu düzeltir kimi de bile bile sapıklık içinde kalır Bu da kendine kitap ve rasul gönderilen toplumlarda ayrılıklara sebep olur O açık belgeler geldikten sonra birbirlerinin haklarına göz diktikleri için böyle oldu Sonra Allah inanmış olanları anlaşamadıkları konuda kendi izniyle doğruya ulaştırdı Allah gerekli gayreti göstereni doğruya yöneltir Bakara 2/213 Muhammet ancak bir rasuldür. Ondan önce de rasuller gelip geçmiştir Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz Kim gerisin geriye dönerse Allaha hiçbir zarar veremez Allahşükredenleri mükâfatlandıracaktır Al-i İmran 3/144 Nebilerin rasullüğü dışında da rasullük vardır Bu rasullük ise bir haberi olduğu gibi üzerinde değişiklik yapmadan karşıya ulaştırma ve aynı zamanda da gereğini yapma şeklinde gerçekleşir Konukları melekler şöyle dedi Ey Lût Biz Rabbinin rasulleriyiz elçileriyiz Onlar sana asla ulaşamayacaklar Geceleyin bir vakitte aileni al götür içinizden kimse ardına bakmasın Ancak karın müstesna Onu bırak Çünkü onların kavminin başına gelecek olan azap onun başına da gelecektir Onların azapla buluşma zamanı sabahtır Sabah yakın değil midir Hud 11/81 Buradaki rasuller İbrahim ve Nuh Aleyhimüsselama gönderilen meleklerdir Meryem 19/19, Hakka 69/40, Tekvir 81/19 Devletin resmi görevlilerinin görevi gereği bir haberi karşı tarafa ulaştırması gibi Ben onlara bir hediye gönderip elçilerin Rasûllerin ne haber ile döneceklerine bakacağım Neml 27/35 Buradaki Rasuller elçiler Belkıs Melikesinin görevlileridir Yusuf 12/50 Kuran-ı Kerimi olduğu gibi ilave ve çıkartma yapmadan başkalarına ulaştıran da elçilik rasullük görevini icra ediyor demektir İşte müminlerde bu anlamda sorumluluk vardır Muhammet Aleyhi’s-Selam veda hutbesinde bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza edebilir buyuruyor İşte bu anlamda İslâma ilave ve çıkartma yapmadan diğer insanlara ve toplumlara ulaştıranlara da rasul denir Onun için nebilik bitmiş olup rasullük kıyamete kadar devam edecektir Buradaki rasullük nebinin görevi anlamında rasullük olmayıp İslâmı duyurma anlamındadır Nebi rasuller direk vahye muhatap oldukları için hata ve yanlış yapma durumları söz konusu değildir Eğer (elçi/rasul) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı mutlaka onu kudretimizle yakaladık Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı Hakka 69/44-47 Diğer rasullükler de ise böyle bir şey söz konusu değildir Tamamlanmış olan İslâmı Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim Mâide 5/3 doğru olarak duyurma anlamındadır.
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.