Daha önce hiç okumadığım yazarların eserlerini okumaya karar verdikten sonra tanıştım Borges'in Sonsuz Gül kitabıyla. Kitabı okuduktan sonra bir süre başka bir şairin şiirlerini okumayıp bu şiirleri sindirmeyi düşünüyorum. Defalarca okunabilecek çok kıymetli ve şairin olgunluk çağı şiirlerinin toplamı olan bir kitap. Her ne kadar çevirisi pek iç açıcı olmasa da her şiirinden farklı bir lezzet alınabilecek bir toplama... ... Hicret’in ardında beş yüz yıl. İran kendi minarelerinden çöl mızraklarının saldırısını seyretti, Nişapurlu Attar da bir güle baktı sessiz sözcükler söyleyerek dua eden biri değil de, düşünen biri gibi: “Kırılgan küren elimde. Ve zaman büküyor ikimizi de, biz farkında olmadan, bu akşam saatinde, unutulmuş bir bahçede. Senin tüy gibi gövden havada nem içinde. Kokunun yoğun ve sürekli yayılışı yaşlı ve yıpranan yüzüme yükseliyor. Ama ben seni bir düşün katmanları arasında ya da bu bahçede bir sabah görmüş olan o çocuktan çok daha uzun bir zamandan beri tanıyorum. Güneşin beyazlığı senin olabilir, ayın yaldızı ya da zafer kazanmış kılıçtaki kurumuş kırmızı kan lekesi de. Ben körüm, bir şey de bilmiyorum. Ama gidilecek daha çok yol olduğunu ve her şeyin eşyanın sonsuzluğu olduğunu görüyorum. Sen müziksin, ırmaklar, gökler, saraylar, meleklersin, Ey sınırsız, gizdeş sonsuz gül, sonunda Tanrının benim ölü gözlerime göstereceği. ...

Sonsuz GülJorge Luis Borges · İletişim Yayınları · 20021,088 okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

sinem