Gönderi

Kapitalizmin Perde Arkası Tuzakları: Dergiler
D İ K K A T Bu ileti kimileri için rahatsız edici olabilir. Bugünkü tartışma konusu dergiler. Özellikle edebiyat ve sanat adı altında yayın yaptığını zanneden reklam ve kapitalizm tuzakları. Kafa dergisi üzerinden yapacağım eleştiri bu konuda ele alınabilecek diğer dergiler için de geçerlidir. 1 Eylül 2014 yılında ilk sayısını çıkardı. Olağanüstü bir başarı olarak görüldü. Yok satıyordu. İlk zamanlarda almak için Migros migros dolaştığım büfe büfe aradığım bile olmuştu. İlk sayılarında paylaştığı bilgiler, sayfa sayfa edebiyat, sanat, şiir ve takipçi köşeleri takdire şayandı. Sonra ne mi oldu. Gözlerini para bürüdü. Dergiden kazandığımız para(10 ₺) yetmiyor dediler. Üstüne bir de 2-3 sayfada bir reklam yapmaya başladılar. Belli bir sayıya kadar almaya koleksiyon yapmaya devam ettim ama bir raddeye kadar. Ben paramı görmek istemediğim reklamlara değil. Sanat, edebiyat ve Felsefe için harcamak istiyordum. Bir dönem dergi dönemi oldu. Ot, Bavul, Pul Biber vs. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Büyükşehirlerde oturan okurlar için söylüyorum: Ş A N S L I L A R. Çünkü bu şehirlerde kapitalizmin ağına takılmamış güzel bir azınlığın çıkardığı Fanzin kültürüne ulaşabilirler. Fanzinler reklam ve kâr kaygısından uzak bir zihniyet ile yazılıyor. "Ee napalım" dediğinizi duyar gibiyim. Yapacak bir şey yok efenim. Kanımıza, yediğimize, içtiğimize, giydiğimize kadar bulaşmış bu köhne kapital mikrobun okuduğumuz şeylere bulaşmamasını ummak ütopyadan başka bir şey değil de Nedir?
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.