Gönderi

Aşk
Bazen öyle olur ki bir insanla tanışırsın ve seversin, görmek konuşmak istersin. Fakat bu sevgi dediğim şey öyle alelade bir şey değildir. Bu sevgi bir yerde ilahi bir sevgidir. Sevdiğine dualar edersin göremediğin için üzülür belki de ağlarsın. Gözünün içine baktığın zaman için titrer. Konuşmaya lüzum görmediğin zamanlar olur. Anlaşırsın. Tek kelime etmeden sadece gözlerine bakarak veya elini tutarak anlaşırsın, anlarsın, anlatırsın. İşte orada devreye iki tarafın da ruhu girmiştir. Ruhlar ben-sen değil, biz olmuştur. Tek olmuştur. O saatten sonra karşındakinin siması önemsiz olmuştur. O nasıl görünürse görünsün önemi yoktur artık. Bunun için şöyle bir hikaye anlatırlar. Allah insanların bedenlerinden ve dünyadan önce insanın ruhunu yaratmış. Tüm ruhlar yaratıldıktan sonra bir yerde toplanmış ve saf halleriyle tanışmışlar. Konuşmuşlar. Sonradan dünya yaratılmış, insanların bedenleri yaratılmış. Ama insanlar dünyadan önce tanıştıkları ruhları unutmuşlar. Bir gün yaratılışta tanışan o ruhlar dünyada da bir şekilde buluşmuşlar ve çok iyi anlaşmışlar. İşte bu iyi anlaşmanın sebebinin dünya yaratılmadan evvel ki tanışma olduğu söylenir. Yani ruh eşini bulma meselesi. Diğer bir ifadeyle de aşk.
··
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.