Gönderi

Hadislerin Kur'ana Arzı Meselesi
a. Hadislerin Kur’an’a aykırılığında kesinlik ilkesine dikkat edilmelidir. Şayet hadisi anlamada bir ihtimal varsa, aykırılıktan söz edilemez. O halde bütün ihtimaller tüketilmeden hemen Kur’an’a aykırılık damgası vurmak tehlikelidir. Mesela şu iki cümleyi ele alalım: Ali okula gitti. Ali eve gitti. Akıl, hemen burada bir çelişiklik görmeye
·
1 views
Muhammed Ali okurunun profil resmi
c. Üçüncü olarak hadislerin Kur’an’a arzında Kur’an’ın bütünlüğüne dikkat edilmelidir. Parçacı bir yaklaşımla sadece bir grup ayet dikkate alınır, hadisler onlara arzedilirse şüphesiz sadece arzeden şahsın beklediği sonuçlar ortaya çıkacaktır. Daha objektif olabilmek için muhakkak konuyla ilgili bütün ayetler göz önünde bulundurulmalıdır. Mesela gaybla ilgili hadisler reddedilirken “Ben ancak bir beşerim, gaybı bilmem” mealindeki ayetlere arz işlemi yapılıyor. Oysa Allah’ın razı olduğu elçilerine gaybı bildirdiğine dair ayetler vardır. Şefaat meselesi de böyledir. Şefaati reddeden ayetler vardır. Ancak bir o kadar kabul eden ayetler de vardır. Ancak arz işleminde sadece reddeden ayetler dikkate alınırsa ciddi bir yanlışlık yapılmış olur. d. Hadislerin Kur’an’a arzında önce hadislerin doğru anlaşılması sağlanmalıdır. Önce hadisleri yanlış anlayıp sonra arza başvurmak sağlıklı sonuçlar vermez. Bu çerçevede Kur’anî kavramlar ile hadiste kullanılan kavramların mukayesesi iyi yapılmalıdır. Mesela fitne kavramı böyledir. Hadiste kadınların erkekler için fitne olduğu geçer. Burada kullanılan fitneye önce yanlış anlam verilirse elbette Kur’an’a aykırı olur. Ona yanlış anlam vermemek için de aynı kavramın Kur’an’daki kullanımlarına bakmak gerekir. Bu örneğe baktığımızda fitne Kur’an’da nasıl kullanılyorsa hadislerde de öyle kullanılıyor demektir. Yani fitne sadece bozucu, yıkıcı, ifsad edici değil, imtihan anlamına da gelir. Kader kelimesi de böyledir. Hadislerde geçen kaderi inkar edip veya ona önce yanlış anlam (belirleme, zorlama gibi) yükleyip sonra da Kur’an’daki kaderi kabul edip te’vil etmek olmaz. Kur’an’da da hadisler de kader aynı anlamdadır. En azından kişi Kur’an’daki kaderi nasıl anlıyorsa hadisleri de öyle anlamalıdır. Kader anlamındaki kitap/yazı kelimesi de öyledir. Bu kitap/yazı hadislerde geçti mi çok kolay reddedilebilmektedir. Ancak aynı kelime aynı anlamıyla Kur’an’da da geçmektedir. Öyleyse Kur’an’daki nasıl anlaşılıyorsa hadisteki de öyle anlaşılmalidır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.