Gönderi

303 syf.
·
Puan vermedi
Aşkın Celladı ismi yerine Saplantının Celladı isminin daha uygun olacağını düşündüğüm, Thelma'nın terapi öyküsü ile beklentimi yükselten ancak tam olarak beni tatmin etmeyen okunası bir Yalom kitabı. Halihazırda Thelma'dan bahsetmişken ve kitabın ismine bu yorumu yapmışken bir kaç şey söylemeden geçmek olmaz sanırım. Thelma'yı saplantıya sürükleyen üç şey var idi bence. Birincisi yoğun duygular hissettiği birini kaybetmesi ile birlikte aşkın ne olduğu ile yüzleşmesi(evet aşk tam olarak bu noktada başlar). Ikincisi bu duygu ile yüzleşmeyi hayatının geç bir vaktinde yaşaması ile buna daha fazla bir anlam yüklemesi( bir daha böyle hissedemeyeceği gerçeğini yaşı itibari ile bilinçaltında taşıyor idi). Üçüncüsü ise diğer iki sebepten de beslenen umut yaratan ihtimaller! Bu karakterin hayat hikayesi saplantıların nasıl tehlikeli olabileceğini ve bundan kurtulmak için neler yapılabileceğini gösteriyor. Thelma'dan yola çıkarak bir saplantıya sürüklenmemek adına yapılması gereken doğru şeyin ihtimalleri yok etmek olduğunu söyleyebilirim(Evet bu durum yanarken donmayı gerektiriyor! Ancak bu durumu gercekleştirmek adına bir motto edinmek isteyenlere Demirel'in bir sözünü söyleyebilirim: meseleleri mesele etmezseniz ortada bir mesele kalmaz!) Ayıca kitap ismini hak etmiş ve Yalom, Thelma karakteri ile gerçekten aşkın celladını aramış olsa şunu söylerdim sanırım: Aşkın celladı yoktur, celladın kendisi o'dur zaten.
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi ÖyküleriIrvin D. Yalom · Remzi Kitabevi · 20167,3bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.