Ölmek üzere olan bir adamın, sevdiği kadına karşı gittikçe saplantıya dönüşen sahip kalma içgüdüsünün neredeyse otobiyografik bir dille yaşatıldığı bir eser! “Benimle ölmelisin!” Peki kadın ölmeli miydi gerçekten? Kendisi için yıllarca yapmış olduğu fedakarlığa birlikte ölmeyi de eklemeli miydi? Okunmasa da olur diyebileceğim, edebi yönden tutarlı olsa da felsefi ve düşünsel derinliği olmayan, iç seslerin boğduğu bir kitap... hani olgu çıkınca elinde bir şey kalsın ister okuyucu... Bir fikir, bir derinlik, bir etki... İşte bu açıdan yoksul bir eser...