Kitabı bir oturuşta bitirmek istiyorsunuz ama bitmesin diye yavaş yavaş okumak istiyorsunuz, yani çok garip bir döngü. Kesinlikle kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap
İnsanı kitabın da adı olan fabrika ayarlarına döndürmek amaç. Kitapta ki samimiyeti hissetmek çok güzel. Hayati İnanç’ın divan edebiyatından şiirlerle misaller vermesi ve manalarından bahsetmesi çok güzeldi. Daha önce Hayati İnanç’ın konferansına katılmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki o satırları okuduğunuz anlarda sanki konferanstaymışsınız da o misalleri o an duyuyormuşsun, işitiyormuşsun gibi bir hisse kapılıyorsunuz.
Aşktan, imandan, namazdan, muhabbetten, okumadan, tövbeden bahseden her bir başlık her bir satır o kadar değerliydi ki benim için. Buranın da altını çizsem acaba fazla mı abartmış olurum diye düşündüğüm anlar çok oldu.
Bekir Develi’nin namaz ile ilgili verdiği örnek adeta beni omuzlarımdan tutarak güzelce bi sarstı. Örnek şuydu: “Yağmurlu ve fırtınalı bir gecede, sokakta yanan bir mumu bir yerden bir yere söndürmeden taşımak ne kadar zorsa, namaz kılmayan bir insanın imanını muhafaza etmesi o kadar zordur.” Subhanallah.
Kitabın amacından bahsetmem gerekirse “bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülde yankılanmak”. Bunu söylemek ne kadar doğrudur veya çık mu iddialı olur bilemem ama kitap bende amacına ulaştı.