Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

207 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Leylim...
"seni anlatabilsem seni... yokluğun, cehennemin öbür adıdır üşüyorum, kapama gözlerini..." dizelerinin sahibi olan Ahmed Arif'in dizelerin gizli öznesi Leylâ'ya olan aşkının, tutkusunun, gönül kırgınlıklarının, emeğinin, gayretinin, hayatta kalış mücadelesinin mektupları.. Mektup türü belki de birçok tür içerisinde en özel olandır bundandır ki daha da titizlikle okunması gerekir çünkü mektuplarda yazarın hayal dünyasından ziyade bizzat kişiliğine, katışıksız sade üslubuna da tanık olursunuz. Bundandır ki Leylim Leylim Ahmed Arif şiirlerine başlamadan önce okunması gereken bir kitap. Şiirlerin arka planını görmek için onun yaşadıklarını, hissettiklerini, şiirlerinin doğumundaki sancılı süreçleri, dergilerde yayımlanma hikayelerini bizzat bilmek gerekir. Hayatın peteğinden süzülen şiirleri anlamak için iyi bir kaynak şairin mektupları. Bundan iki ay evvel bir atölyede "Fedakârlık" konulu bir hikâye yazmam istendiği vakit yaptığım araştırmalarda görmüştüm Ahmed Arif'in hikâyesini, şöyle yazıyordu: "Ahmed Arif büyük aşkı Leyla Erbil'e 25 kuruşluk pul parası yok diye mektup yazamaz. 5 saat hamallık yapar 25 kuruş kazanır, oturur aşkına bir mektup yazar." Yâr deyince kalem elinden düşen âşık gibi kalakalmıştım görünürde iki satırlık olan ama beni derin derin sevdalara daldıran şu anıyı duyunca. Nasıl bir emektir bu? Karşılıksız bir sevdada nasıl bunca ter döker ki bir mektup için, diye düşünüyor insan. Aşk… En kalbî duygu… En çok emek isteyen, en çok yürek sızlatan duygu… Gerçekten hissetmeyenlerin belki de anlamlandıramadığı davranışlar silsilesini size sunan yegâne duygu… Ahmed Arif de sevmiş, çok sevmiş. O kadar sevmiş ki belki de içini açsanız şiirlerin hepsinden Leylâ’lar dökülecek sanırsınız. Sevdasında karşılık bulamasa da bir dost olmuş Leyla Erbil, onun mektuplarını da okumayı isterdim. Etkilenmiş midir böyle derin bir sevdadan bilinmez ama mektuplar yazılırken Ahmed Arif’in 27, Leyla Erbil’in 23 yaşında olduğunu göz önünde bulundurursak kendisinin Ahmed Arif’ten daha olgun bir yapıda olduğu ortada. Nazan Bekiroğlu Çehov’dan bahsettiği bir denemesinde şöyle yazmıştı Çehov’a aşık Lidya için: "Her defasında baştan savmak istediği birini cevaplar gibi cevapladı onu Çehov. Belli ki her şey Lidya'nın içinde olup bitiyordu." Aşk, kim bilir belki de karşı tarafın satırlarına kendi içimize doğduğu gibi, kendi aşkımıza uyduğu gibi anlamlar verme sanatıdır. Ne olursa olsun güzel bir his. Ahmed Arif Leylâ’sıyla tanışmasaydı da şair olurdu ama şiirini aşkıyla tamamlamış: "dostuna yarasını gösterir gibi bir salkım söğüde su verir gibi, öyle içten, öyle derin.."
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.