Gönderi

265 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Halikarnas Balıkçısı’nı bu kitapla tanıdım. Daha doğrusu kim olduğundan haberim vardı elbette. Ancak okuduğum ilk kitabıydı. O kadar lezzetliydi ki okurken karşımda tertemiz biçeme sahip bir büyüğüm varmış gibi hissettim. Edebi açıdan düşününce dili konuşma dili diyebilirim. Anlattıkları, hissettirdikleri o kadar değerliydi ki. Lisede Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Bodrum’a sürüldüğü için Mavi Sürgün’ü yazdığını duyduğumda “Hadi canım Bodrum gibi sürgün yeri mi olurmuş?” demiştim. İstanbul’dan başka yerde yaşamamış biri için o dönem şartlarında bal gibi olurmuş... Ancak Bodrum’a varana kadar. Kendisinin de fark ettiği üzere Halikarnas Balıkçısı’nın asıl sürgünü İstanbulmuş. Rutin denilen şey onu mahvetmiş, kendi hayatından sürmüş meğer. Büyük bir haksızlık sonucu Bodrum’da mahkum edildiği kalebentlik yeniden doğuşuna sebep olmuş. Sürgünde yaşamayı, yaşatmayı keşfetmiş. Türkiye için öyle yararlı şeyler yapmış ki saymakla bitmez. Mesela ülkemizde hiç olmayan ama Bodrum’un iklim şartlarına müsait bitki tohumlarını bir bir keşfedip özenle yetiştirmiş. Günümüzde Bodrum’a gittiğimizde gördüğümüz rengarenk çiçeklerin ilk yetiştiricisi oymuş yani. Bana göre sanata bambaşka bir boyut kazandırmış. Sanatını sadece kalemle kağıtla değil taşla, toprakla, denizle icra etmiş. İlmek ilmek işlemiş eserini doğaya, topraklarımıza. Siz de kendisine hayran olmak ve yaşamanın aynı zamanda yaşatmaktan geçtiğini öğrenmek için mutlaka okumalısınız. Sevgiler
Mavi Sürgün
Mavi SürgünHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 20221,576 okunma
··
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.