Gönderi

- Haydi birer yakalım... Sen de al çavuş... Abdülvahap Çavuş, uzun, nazik parmaklı, içi pembemsi elini uzattı. Hiçbir yerine değmediği halde, Kâmil Bey, Ramiz Efendiyi her vuruşta yere seren bu elin demir soğukluğunu derisinde duyar gibi oldu. Ürperdi. "Tayyip ya seydi!" Az kalsın böyle söyleyecekti. Cesaret edemedi. Cesaret, sabır, kısacası yiğitlik denilen şeyin, bu sözü her canı istediği yerde söyleyebilmek olduğunu anlıyordu. Yumrukları yiyip yere kapandığı halde galip bir düşmanla alay edebilmek... Bu kuvvet, yenilmezlikten, mutlaka öç alacağına inanmaktan gelir.
Sayfa 381 - İthaki Yayınları, 1. Baskı, 2005, Üçüncü Bölüm, Kâmil Bey, 4Kitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.