Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ama insan kendi kalbini kesip atamaz ki…
“Genç Werther’in Acıları”nı yıllar önce okumuş, ama hakkında herhangi bir inceleme yazmamıştım. Thomas Mann’ın “Lotte Weimar’da” isimli romanını okumaya karar vermiştim aslında; ama romanın dayandığı ana kahramanın Genç Werther’in aşkı Charlotte olduğunu öğrenince Goethe’nin bu şahane eserini tekrar okumak, hatırlamak, hissetmek istedim. Çaresiz ve ümitsiz aşkı bu kadar güzel anlatan çok az eser vardır muhtemelen… Werther’in gözünden, içimiz titreyerek adım adım aşka nasıl düşüldüğünü okuyoruz… Sevgilinin bir bakışı ile ümitlenmeyi, duruşundaki değişiklikten işkillenmeyi, her sözünden ya da hareketinden sonsuz sayıda çıkarım yapmayı hepimiz yaşamışızdır muhtemelen… Werther’de eşsiz olan; bizler için birkaç gün, belki en fazla birkaç ay, ama azalarak süren, sonra da değişen ve unutulan bu kalp ağrısının, coşkunun ve tutkunun; azalmak bir yana giderek artarak tüm zihni ve bedeni sarması ve Werther’in bir parçası haline gelmesi… Nasıl yaşamak için kangren olmuş bacağı kesmek dışında bir çözüm yok ise, Werther’in de kanayan kalbini kesip atmak dışında bir seçeneği yok yaşamak için. Ama insan kendi kalbini kesip atamaz ki… İnce ruhlu ressam Werther’in arkadaşı Willhelm’e yazdığı mektuplar vasıtasıyla, şehrin keşmekeşinden ve kurallarla çevrilmiş sıkıcı toplumsal hayatından kurtulup küçük bir kasabaya gelen Werther’in doğaya hayranlığına ve tutkusuna şahit oluyoruz önce… Her gün yeniden canlanan ve içinden hayat fışkıran doğa, kahramanımızı kendine hayran bırakırken duygusallığını da arttırıyor. Nitekim bu artan coşku, tutku ve mutluluğun da etkisi ile, nişanlı olduğunu bildiği bir genç kıza, Charlotte’a, gün be gün, adım adım aşık oluyor Werther. Muhtemelen tek taraflı bir aşk bu; Charlotte’un Werther’in arkadaşlığına değer verdiğini biliyoruz, ancak nişanlısı Albert’i seviyor Charlotte. En fazla, Werther’den gördüğü ilginin farkında olduğundan ve bundan dolayı gururlandığından bahsedebiliriz belki… Ama toplumsal kuralları iyi bilen, Charlotte’un kendisine aşık olmadığını hisseden, dolayısıyla kavuşmalarının imkansızlığının farkında olan Werther de zaten farkında bunun; onun isyanı ne Albert’e, ne de Charlotte’a… Hayata isyan ediyor Werther; kalbinde bu aşkın yeşermesine izin veren Tanrı’nın, aşkını yaşamasına izin vermemesi onun canını acıtan. Duygulu, hassas ve kırılgan bu genç, toplum kurallarının yarattığı cendereden nefret eden, özgürlüğünü seven, aklının değil kalbinin gösterdiği yöne gitmek isteyen bu genç, hayalleri ile gerçekler arasında gitgide sıkışıp kalıyor. Biz de bu duygusal gelgitleri, bu duygu yoğunluğunu, anlık mutluluk ve sevinçleri, ve dayanılmaz acıları genç Werther ile birlikte yaşıyoruz. İntiharın yüceltilmesi, edepsizlik ve Hristiyan ahlakını bozması gibi sebeplerle çok eleştirilen hatta bir müddet yasaklanan, Goethe’yi yazdığına pişman eden ve değişik kereler açıklamalar ya da yeni versiyonlar yazmak zorunda bırakan bu eseri severek okuyacağınıza eminim. Son olarak Goethe’nin, kendisini intiharı özendirdiğini iddia ederek kınayan Piskopos Lord Bristol’a cevabını da şuraya bırakayım: "Siz şu an, bir yazardan hesap sormaya ve zaten sönmeye yüz tutan ışıklarını tamamen söndürmekten başka hiçbir şey yapamayan bir düzine aptal ve ciğeri beş para etmez insandan dünyayı büyük ölçüde kurtaran ve dar görüşlü beyinler tarafından yanlış algılanan bir esere çamur atmaya kalkışıyorsunuz."
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · İndigo Yayınları · 2017120,4bin okunma
··
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.