Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
Yeni toparlayabiliyorum cümlelerimi henüz. Epey uzun süre aldı bir şeyler yazabilmem. Bu kitap, yazarın üslubunun da büyük etkisiyle normal bir kitap olmaktan çıkıyor, sizin kontrolünüz dışında kendini değerli kılıyor. Arkaplanında işlediği Sovyet Rusya'nın Doğu Avrupa üzerindeki etkisi güzelce yedirilmişti, yine de biraz daha bahsedilebilirdi diye düşünüyorum. Kitap, kavramlar üzerinden gidiyor. Bu kavramlar genel olarak açıklanmaya çalışsa da okurken üzerine yoğun bir şekilde düşünmenizi gerektiriyor. Defalarca kez başa dönüp okuduğunuz oluyor. Kavramlar karakterler üzerinden işleniyor, kitap dört ana kahraman üzerine ilerliyor. Baş kahramanımız Tomas. Ülkenin en ünlü ve başarılı cerrahlarından biri olan Tomas, yapısı itibariyla çok eşli bir karakter. Tüm insanları birbirine benzetiyor ve milyonda bir farklılığı arıyor gözü daima, her insanı diğerinden ayıran ince çizginin peşinden koşuyor, yazarın deyimiyle örtüsünü neşteriyle deşerek içine iniyor, ve bunu da birbirine en yakın olduğu anda, seks sırasında yapıyor. Tek bir bakış oluyor bazen aradığı, bir söz, bir cümle.. Biricik sevgilisi Tereza'yı her ne kadar sevse de vazgeçmiyor bundan, aşk ve seksi birbirinden çok ayrı şeyler olarak görüyor. Zaman zaman çok kızıyorsunuz ona ama gösterdiği her merhamet kırıntısında onu sevmekten vazgeçmiyorsunuz. Ve Tereza. Kırılgan Tereza hakkında söyleyebileceğim şeylerin en büyüğü, çok daha iyisini hak ettiği gerçeğiydi. Tereza ile beraber ruh ve beden ikilemini sorguluyoruz, annesine duyduğu nefreti hissediyor, ayna karşısında onun gibi rahatsız oluyoruz tıpkı. Tomas'a karşı bastırmaya çalıştığı kızgınlığı rüyalarla ortaya çıkıyor, her rüya ele alınması gereken ayrı bir konu. Felsefe öyle yoğun bir şekilde işleniyor ve kitaba öyle yediriliyor ki bazen okumayı bırakıp sorgulamaya başlıyorsunuz. Sonra, Sabrina. Babasına, annesine, ülkesine, bayrağına ihanet ettikten sonra sevgilisi oluyor son kurbanı. İhanetlerin kadını Sabrina, ne huzuru buluyor dünyada ne huzursuzluğu. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığı anda kendini kaybetmiş buluyor, arafta, boşlukta süzülüyor adeta. Son karakter ise Franz, kabullenmeyi beceremeyen, biricik sevgilisi Sabrina ile 'yanlış anlaşılan sözlükler' kısmının doldurulma sebebi Franz. Ne yaparsam yapayım kızamadım ona, aksine daima acıdım. Bu dört karakterin dördü de farklı farklı zamanlarda içimizde. Kitabın sonuna doğru işlenen hayvan konusu ise içime en çok dokunan konuydu, bitirdikten sonra köpeğime sıkı sıkı sarıldım. Varolmanin dayanılmaz hafifliği mutlaka okunması gereken, lakin boş zamanda tüm kafanızı vererek okumanız gereken bir kitap. Her karakterin derinliklerine indikten sonra kitap size çok kısa gelecek, doyamayacaksınız, birçok cümlenin altını çizeceksiniz.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.