Heyt millet ben geldim Ay öyle akıcı bir kitap okudum ki anlatamam.Akşam elime almama rağmen bir solukta bitti valla.Bırakamadım elimden.Eee buraya kadar anlamışsınızdır tavsiye edeceğimi değil mi ? Çok güzel bir kitap.İçerisinde birçok mesajda var.Özellikle de kötü bir olay yaşadıktan sonra onu bir obje ya da nasil desem bir sembol ile bağdaştırıp,o bağdaştırdığınız şey ne ise ondan nefret edip,uzak durmaya çalışmamız ve onun güzelliklerini göremememiz ile alakalı mesajlar.Ve bu mesajları da harika bir romana çevirip sunmuş yazarımız.Bu yüzden de Asalet Salginoğlu 'na çok teşekkür ederim Emeğinize,yüreğinize sağlık hocam Eveeet gelelim özetimize : Aylin sarı renkten nefret eder.Ona göre de sarı acının rengidir.Bir apartmanda herkesten uzak yaşar.Babasını 13 yaşında kaybetmiştir ve bir annesi ve ablası vardır.Apartmanda Dilek adında bir arkadaşı vardır ama kocası alkolik olduğu için gelip gitmeleri yoktur.Karşılaştıkça görüşürler ayak üstü.Bu adam sürekli içer ve eşine, küçük kızına eziyet eder.Sürekli hır gür vardır evde.Aylin de müdahale edemez.Yine böyle bir gün geçerken Aylin bir anda kapı ziline uyanır gece.Kapıya gelen polistir.Sorguya çeker ama Aylin ne olduğunu anlamaz.Sonrasında ise dünyası başına yıkılır.Çünkü arkadaşı Dilek'in evinde katliam yaşanmıştır.Dilek'in kocası cinnet geçirmiş, kızını banyoda yıkama bahanesiyle hem kızını hem de kendini öldürmüştür.Dilek'i şüpheli olarak almışlardır ama gerçek ortaya çıkmıştır.Dilek'i de hiç göremez Aylin.Bu olaydan sonra apartmanın sarı ışıklarını da bu acı gün ile bağdaştırıp hep nefret etmiştir sarı renkten Aylin.Bu apartmanda daha fazla kalamaz ve başka bir eve taşınır.Bahçeli,tek katlı ev.Anne ve ablasının yardımıyla biran önce yerleşir.Bu eve yerleştikten biraz sonra işe giderken bir araba İpek sokağın yerini sorar ama Aylin bilmiyorum der ve gider.Aylin işe giderken karşı evin önünde küçük ve konuşamayan bir kızla tanışır.Aralarında bir bağ oluşur ve kıza hergün çikolata verir.Bu kızın yaşadığı ev ve annesi de hiç iç açıcı değildir.Neyse günler böyle geçerken o gizemli araba yine gelir ve aynı sokağı sorar.Bu sefer Aylin sinirlenir ve oradan uzaklaşır.Bu gizem taki iş yerine gelen çiçeğe kadar devam eder.Sonrasında bu gizemli adamın çiçek üzerine bıraktığı kart üzerine yazdığı numarası sayesinde kim ve neci olduğu ortaya çıkar.Bu adam o katliam günü kapısına gelen Ozan komiserdir.O günden sonra Aylin'i aramıştır ve bulmuştur.Olay anlaşılır ve sevgili olurlar tabi bu sevgili işi zaman geçtikten sonra.Günler böyle geçerken birgün Ozan buluşmak ister ve buluşurlar ama eskisinden farklıdır.Yüzü düşmüş,düşüncelidir.Aylin ne olduğunu sorar ve sonunda söyler. Eeeee ne söylemiştir? Neden yüzü düşüktür? Ne olacak bundan sonra? Tabiki gerisi sizde canlar

İpek SokağıAsalet Salgınoğlu · Meriç Yayınları · 201930 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.