Şehidler arasında bır tanesi vardı ki Resulullah(s.a.s) onu merak ediyordu. Adı Hanzala idi. İslam ın en azılı düşmanlarından olup, Uhud savaşının hazırlayıcılarından ve bu iş için Mekke'ye kadar gıtmiş olan Ebu Amır’ın oğluydu 1. Baba kafir, oğul İslam ordusunun saflarındaydı. Düşman ordusu çekip gidince de, komutanları Eba Süfyan şöyle bağırmıştı:
Oğlum Hanzala'ya karşı, sizden Hanzala'yı öldürdük! Kimdi bu Hanzala? Niçin herkesten ayrı olarak o?...
Hz. Peygamber(sas), Hanzala’nın hanımını buldurup, kocası hakkında bilgi istedi. Şehid hanımı olma şerefıne nâil olmuş olan o yüce Müslüman sadece şunu diyebildi.
Ya Resulallah, biz Hanzala ile dün evlendik Zifaftayken, cıhâd emrinizi duydu. Yıkanmaya fırsat bulamayarak cıhâd ordusuna katıldı.
Resülullah(s.a.s) şöyle buyurdu:
Ben de bunu merak ediyordum. Çünkü bütün şehitler arasından, meleklerin sadece onu yıkadıklarım gördüm.
Artık Hanzala, tarihe “gesîlu’l-melâike” (meleklerin yıkadıgı insan) olarak geçecek, ve günümüze kadar İslâm’ın örnek şehitlerinden birisi olarak yâd edilecektir.
İslâm Devleti, Allah için bu şekilde zifaflarını bile terk eden mücahitlerin, şehitlerin omuzlarında oluştu, hükümrân oldu...
Sayfa 97Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.