Ben o zamana kadar hep en büyük acının sevip de sevilmemek olduğuna inanmıştım . Şimdi ise bundan daha korkuncunun da var olduğunu anlıyordum . Bu da insanın başkası tarafından kendisi istemeden sevilmesi ve sizi rahatsız edip hırpalayan bu ihtirasa karşı koymanızın imkansız oluşu idi . Yanıbaşınızda bir insanın arzu ile yanıp tutuştuğunu görmek ve çektiği acılara elinizden bir şey gelmeksizin seyirci kalmak ; onu yiyip bitiren alevlerden kurtarma iktidar , imkan ve kudretine sahip olamamak..
İşte acı budur...
Yazar eserinde genç ve yoksul bir teğmenle, zengin ve güçlü bir ailenin sakat kızı arasında geçen bir aşkı anlatıyor. Merhamet, acı, kızgınlık, öfke, toplum baskısı bizlere çok güzel bir şekilde anlatılıyor.Zaman zaman ben genç teğmenin yerinde olsam nasıl davranırdım, nasıl hareket ederdim diyeceğiniz bir hikaye.
Keyifli okumalar...