Sun Tzu'nun yazdığı kitap deniliyor aslına bakarsanız işin ilginç kısmı böyle birisinin yaşayıp yaşamadığı da kesin değil. Bu eser Çin'de 4. ya da 5. yy da bulunuyor o bile kesin değil daha sonra Orta Asya'da aslında liderlerin, hükümdarların savaş stratejilerinde kendilerine kaynak eser olarak, başucu eseri olarak belirledikleri bir yapıt aslında. Kısa bir kitap. Tek oturuşta bile okunabilecek bir kitap ama şöyle bir şey var eğer çok anlamak istiyorsanız, kafaya oturta oturta, altını çize çize okuyanlardansanız benim gibi biraz bence sindire sindire okumakta yarar var. Çünkü ham bilgi şeklinde veriyor kitap size. Bir hikaye yok ortada. Asyalılar bu eseri 1000 yıldan fazla süredir kullanıyor. Hatta Japon Samuraylarının bundan etkilendiğini, Savaş Sanatı'nı sürekli olarak inceledikleri söyleniyor. Yine çok enteresan bir bilgi 18. yyda Fransızca'ya çevriliyor bu kitap ve Fransızca'ya çevrilmesi Batı'nın bu kitapla tanışması demek aslında. Batı bu kitapla tanışıyor ve iddialara göre bu eserden ilk etkilenen Batılı komutan Napolyon. Peki neden bu kitabı okuyacağız? Sonuçta biz komutan değiliz, bir savaşa girmiyoruz değil mi:d Ama bu kitap şunu anlatıyor aslında; verdiğiniz herhangi bir savaş, bir şirket yönetiyor olabilirsiniz, bir şirkette herhangi bir departmanda olabilirsiniz ya da hiçbir şirket falan yok, iş dünyasını unutun. İnsanlarla her gün savaş veriyoruz, her gün bir fikri savunuyoruz. Bu kitap bize çok genel anlamda felsefe öğretiyor. Kimi yerleri evet sadece cephede kullanabilirsiniz ama çoğu yeri aslında bize her alanda kullanabileceğimiz bilgiler sunuyor. Ve bu yüzden de bence çok değerli bir kitap. Mesela kitabın başında Sun Tzu der ki; Bir komutan bilge olmalı, bir komutan samimi olmalı, bir komutan cesur olmalı, yardımsever ve sıkı disiplin sahibi olmalı diyor. Komutanın özelliklerini beş tane özellikle sınırlandırmış. Bu aslında sadece savaştaki komutan için değil, liderlik yaptığınız en küçük grup için bile hatta daha mikroya indirgersek hepimiz kendi hayatımızın bir lideri olarak, hepimiz için geçerli olan temel özelliklerden bahsetmiş. Yine anlattığı şeylerden biri, rakibiniz kendi hakimiyeti alanındaki güçleri birleştirmişse onu bölün diyor. Güçlü birleşmeleri engelleyin, izin vermeyin diyor. Aslında bu Emperyalist güçlerin "böl, parçala, yönet" şeklinde çalışması gibi değil mi? Aslında evet Sun Tzu'da bunu söylüyor. Ben bu öğretilerden bayağı etkilendim. Çok da araştırarak almıştım kitabı. Kitap kesinlikle bence çok şey öğretiyor. Sun Tzu'nun önünde büyük bir saygıyla eğiliyorum. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca Kızıl Uçurum diye bir film var. M.S. 208 yılında Çin’de Han Hanedanı’nın son zamanlarında, Üç Krallık döneminin başlamasına sebep olan çok büyük savaşlar yaşandığı Çin Edebiyatı klasiklerinden olan ’Romance of the Three Kingdoms’tan uyarlanan film, Çin tarihinin dönüm noktası olan ve Üç Krallık döneminde meydana gelen en kanlı savaş olarak bilinen Red Cliff Savaşı’na dayanıyor. Hong Kong asıllı yönetmen John Woo’nun yönetmenliğini yaptığı Kızıl Uçurum, 80 milyon dolarlık bütçeyle Asya film tarihinde en büyük bütçeye sahip film olarak yerini almış bir film. Bu filmi de Savaş Sanatı'nın yansımalarını görsel olarak şahit olmanız için mutlaka tavsiye ederim:)

Savaş SanatıSun Tzu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202039bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ebru