Evde Kal!
YouTube kitap kanalımda, koronavirüsün Dostoyevski, Marquez ve Hakan Günday gibi yazarların kitaplarında nasıl yer aldığını anlattım:
ytbe.one/o9D7R6HCS8Y
Ülkemiz ve genel olarak konuşmak gerekirse dünyamız adına zor günler geçiriyoruz malum. Distopya kitaplarındaki atmosferi andıran böyle bir çağda insanoğlu olarak da elimiz kolumuz bağlı hissediyoruz. Öncelikle Koronavirüs ile savaşabilmek için COVID-19'un bir tanımını yapmak gerek:
"COVID-19, öncelikle kritik hastaların akciğerlerine zarar veren ve ciddi solunum yetmezliğine yol açan, öncelikle alveolleri hedef alan yeni, oldukça bulaşıcı bir hastalıktır." [s. 47]
İnsandışı bir varlık insan soyunun arasına karışıyor ve hızla yayılarak onun soyunu tehdit ediyor. Demirden yapılma silahlarınızın, tonlarca ağırlıktaki tanklarınızın, yere batasıca hırslarınızın hiçbirinin anlamının olmadığını size kanıtlarcasına... Devletler çaresiz, çünkü düşman görünmüyor. Önceki seferlerde düşman görünüyordu ve savunma sistemleri alınmıştı, milyarlarca dolara. Ama bu sefer öyle değil, bu seferki savaş daha yeni başladı.
Koronavirüsün hızla yayıldığı bugünlerde, okuduğum bir kitapta şu şekilde bir alıntı görmüştüm, bununla devam etmek istiyorum:
"Evrim, insanlarca bozulmamış doğal dünyada muhtemelen Darwin'in düşündüğü gibi çok daha sakin bir tempoda gerçekleşir ve ancak insanlar işleri berbat ettiğinde aşırı hız moduna geçer." [s. 135, 
Kader, Şans ve Evrimin Geleceği]
Evet, işleri berbat ettik. Ama bunun üstesinden gelebiliriz. O kadar çok şeyin üstesinden gelen bir tür için bu çok zor olmasa gerek. Evet, epey kayıp vereceğiz. Belki sevdiklerimiz de kaybolacak bu insandışı türün evriminde. Ve evet, dediğim gibi, bu savaş daha yeni başladı. Fakat bizim için yayınlanan önlemlere uyarsak, yine parklarda, bahçelerde güneşli havaların altında konuşabileceğimiz, arkadaşlarımızla beraber kahve içip, okuduğumuz kitapları tartışabileceğimiz günler uzakta değil.
İnsanlar şu an evlerde kalmaya ne kadar muhtaçsa, mimarlık da insanlara o kadar muhtaç. Evet, şehrimizin binaları ve sokakları da bizi özledi, biliyorum. Onlar da bizsiz yapamıyor. Fakat biraz sabretmeliyiz. Zorunda kalmadıkça dışarı çıkmazsak bu süreci en az kayıpla atlatabiliriz...
T.C. Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı 14 adet önleme uyarsak bu süreci kazasız belasız atlatabiliriz, lütfen evinizdeki bireyler de bu önlemlere ellerinden geldiğince uymaya gayret göstersin:
*Yurt dışına çıkmayın. Seyahatlerinizi iptal edin ya da erteleyin.
*Çıktıysanız, dönüşte ilk on dört günü evde geçirin.
*Aile üyelerini korumak için evde kendinizi izole edin.
*Evden geçen süre boyunca ziyaretçi kabul etmeyin.
*İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.
*Odanızı sık sık havalandırın.
*İnsanlarla, özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlarla temas kurmaktan kaçının.
*Ellerinizi sık sık, su ve sabun ile en az yirmi saniye boyunca ovarak yıkayın.
*Kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin.
*Havlu gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.
*Kıyafetlerinizi 60-90 derecede normal deterjanla yıkayın.
*Bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.
*Evden çıkmak zorunda kalırsanız mutlaka maske takın.
*Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Koronavirüs alacağımız önlemlerden daha güçlü değildir, evde kal!
··
1.503 görüntüleme
Kitabı okumak isteyen sağlıkçı arkadaşlar varsa linkini de paylaşıyorum, bu alanda uzman olan arkadaşlar için yazılmış bir kitap zira: medikritik.com/wp-content/uplo...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.