Alaattin Topçu'nun deyişiyle; "Hayatın ağırlığı karşısında insanın hafifliğini", "N'apalım, dünya böyle" diye geçiştirememesi... Sokaktaki tevekkülle baş edememesi... Sokaktakilerden olamayıp onları dönüştürmeye de gücünün yetmemesi... Ve "kendiyle barışıp" haksızlığa alışarak yok olmaktansa, intihar ederek var olmayı tercih etmesi... Nilgün Marmara da "Ey, iki adımlık yerküre/senin bütün arka bahçelerini gördüm ben" deyip gitmedi mi?"