Gönderi

Gelişmiş bilgisayarlarınız var diye, akıllı evleriniz, akıllı telefonlarınız var diye, kıtalar arası füzeler atabiliyorsunuz diye, Dünya sizi diğer canlı formlarından ayrı bir yere koymaz. Gün gelir insanlık tarihinin en eski sağlık sorunu tüm sisteminizi paramparça eder. Starbucks’tan kahve içmeden kendine gelemeyenler, Tuzu dirsekten sektirip ekiyor diye 5000 dolar hesap ödeyenler, Kinoa tohumlu ekmek, argan yağı, çörek otu özü, ejder meyvesi peşinde koşanlar. Bir virüs gelir, hepimizi tarım toplumuna geçtiğimiz çağlara geri döndürür. Marketten un, bulgur, makarna yağmalarsınız. 500 dolarlık parfümüyle caka satarken, bir bakmışsın Çare limon kolonyasıdır. Gizli servisleriniz, bilgi birikiminiz, milimetrik hedef vuran silahlarınız vardır... Ülkeleri karıştırır, savaşlar çıkarır, dünyaya hükmettiğinizi sanırsınız, bir virüs gelir tüm ticaret ağınız çöker, petrol fiyatlarınız düşer, evinizden dışarı çıkamaz hale gelirsiniz, Sanal imparatorluğunuz başınıza yıkılır. Aslında Dünyanın tüm bilgeliği bir tohumun içinde gizli. Ve o tohum her baharda açıp giz'i dışarı vuruyor. Tabii görebiliyorsak. İnsan olarak farklı olmanın gereği, paylaşmaktır, sohbettir, affetmektir, sevgidir, saygıdır, doğayla uyumlu olmaktır. Yoksa bu Dünya zaten bizi böyle hizaya getiriyor. Gülnara Yakubova
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.