Beni Yüreğinle Dinle"Beni Yüreğinle Dinle Evlât"
Bir yol ayrımı vardı...
Şehirden bir şehre gitmek üzre
Yola çıkılmıştı,
Genç adam,
Bir köy okulu yarım kalmıştı,
Şehirden yola çıktı köyün yolunu tuttu yüreğine sevgi ekerek,
Başı dik delikanlı
Kader bu ya,
Yarı yolda kaldi.. Arabaya bir parça lazımdı..
Köylü yine gösterdi misafir ferverliğini...
Kapısını açtı sonuna kadar,
Yenildi içildi konuşuldu.
Geceyi sabaha kattılar,
Ve bir sabah bi türkü sesi ile irkildi genç adam!! Alim mi desem üsdat mı desem?
Öyle insan ki,
Ölümü ve vuslatı öyle anlattı ki,
Yer yerinden oymadı adeta
Çocuklarla çocuk genç ile genç oldu...
Sevmişti İremi'ni zalimler penceşini taktı..
Kader bu ya!!!
Bu gencin yüreği acı dolu bu Alim'e misafir oldu.
Günlerce konuştular sohbet çay derken,
Zaman hızla ilerledi...
Sohbet sohbet-i çayın sıcaklığında buluştu
Günler akıp gitti... Tibki şelale misali yüreklere dokundukca coştu..
Ayrılık vakti gelindiğinde
Gözyaşları sel oldu
Alim ve genç adamım yolları ayrıldı.
Bir gece öyle bir rüya gördü ki
Genç adam
Rüyanın etkisi ile yollara düştü,
Aci haber çabuk duyuldu
Kar firtina ve tyatro sahnesi
Rüyadan ibaretmiş meğer
Ah anam sesi ile,
Güne başladı ve yola koyuldu..
Yolun sonu acının habercisiydi...
Sevmişti dost gibi,
Bağrına bastı baba gibi,
Kader bu ya!!!
Alimi'n yüzü hiç gülmedi...
Ve aklında kalan,
Beni yüreğinle dinle evlât!!! Ve yüreğinin sesine kulak verdi Yollara düştü...
Kara ve fırtınaya meydan okurcasına,
Son kez ...
Kabri başında son kelamini dile getirdi... Harika bir eser okudum
Beyhan Uygur