DAHA
DAHA sı, yok!
DAHA sı, çok!
DAHA sı, bir şişe su daha
DAHA sı, Ahad, katil olmasaydı Gaza olmayacaktı
DAHA sı, onca insan hayallerindeki cennete gidebilmek için, cehennemi yaşayacaktı.
DAHA sı coğrafya kader olmasın diye, terk edilecekti vatanlar.
DAHA sı, yok!
DAHA sı, çok!
DAHA sı biraz ekmek daha
DAHA sı ışıksız bir depoda belirsiz bekleme
DAHA sı, elde avuçta ne varsa verilecekti
DAHA sı , belki o cennete hiç varılamayacaktı
DAHA sı, ana haber bülteninde bir alt yazı "Sahil Güvenlik tatafından, Bodrum'dan Kos'a bot ile geçmeye çalışan mültecilerin cesetleri açık denizde bulundu"
DAHA sı, bir çanta ile yola çıkıp, sıfırdan hayat kurma hayali...
DAHA sı yok!
DAHA sı çok!
DAHA sı göz yaşı,
DAHA sı susturulamayan vicdanlar, ya da tam aksi, hiç olmayan belki de..
DAHA sı kalp sancısı..
DAHA sı, Rönesans resminin dört temel tekniği; "SFUMATO" "CANGIANTE" "CHIAROSCURO" " UNIONE" sonuçta renkler hep birbirine karışır.
DAHA DAHA DAHA...
Dahaların bitmediği bir hikaye. Şimdi bu satırları yazarken kimbilir hangi açık denizde 10 kişilik bir tekneye 50 kişi bindirilip adına umut dedikleri bir yolculuğa çıkmıştır, çıkacaktır.
Bu hikaye, Gaza'nın şahit olduğu ve okuduktan sonra okurun da ekleyeceği dahalardan oluşmaktadır.
Adı Gaza, babası insan kaçakçısı, Gaza onun çırağı, Gaza daha 9 yaşında, Gaza bu yaşta öğrenmemesi gereken ne varsa hepsini öğreniyor. Gaza tüm bunlarla büyüyor.
Hikaye şöyle başlıyor;
Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım...." Sen doğmadan iki sene önce... Bir tekne vardı, hiç unutmam, adı Swing Köpo ...Neyse yükledik malı...en az 40 kelle var. Biri de hasta,.....
Babam bir katil olmasaydı, ben de olmayacaktım...