Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

656 syf.
7/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Zor Dönemlerin; İncelemesi
Merhaba Bir önce ki incelemem olan Bronz Atlı serisinin ikinci kitabı, Tatyana ve Alexander ile karşınızdayım… Komün hayatı ve komünizmi iliklerime kadar hissederek ayrılmıştım ilk kitaptan, savaşın soğuk yüzü aklıma kazınmış, Bronz Atlı adeta geceleri beni de kovalamıştı zihnimin sokaklarında… Büyük riskti idealleri olan insanlar olabilmek, çünkü derinlerde bir yerde peşini bırakmayan vazgeçmişlik hissini hep taşırsın ruhunda. Ne için neleri göze aldığını düşünmeden edemezsin. Bir de inandığın o değerlerin üzerine yıkıldığını görüyorsan, yaşadığın aldanmışlığın acısı içinden çıkılmaz bir yük olur. Jane Barrington Sovyetler Birliğinin katı duvarları altında kalırken benim kemiklerim sızlamış gibi yandı canım... Anne Jane’in keder evreleri, baba Harold’ın son ana kadar inancını koruması, politik görüş ve yaşam biçimlerini okurken müthiş etkilendim. Din, Devlet, Politika ya da en basit haliyle taraftarı olduğumuz futbol takımının dahi aşırı savunuculuğunu yapan insanlarız birçoğumuz. Kendinize sorun kaçınız kuvvetle inanç duyduğunuz şeyin yalandan ibaret olduğunu kabul edebilirsiniz? Ve bir inanca aşırı bağlılık, kaç insanın hayatını yutmuştur sizce? Yıl 1940'larsa ve ülke Sovyetler Birliğiyse bunun cevabı çok basit binlerce insanı inandıkları yerden vurmuştur Stalin. Aynı ülke bir de savaştaysa ve başarılarını halkın kanıyla ilerletiyorsa artık insanın bir değeri kalmamıştır. Halk önemsizdir, esir alınmak suç, teslim olmak suç, sonucu yaşama hakkına çıkan her türlü eylem suçtur! Devletin başarısız olduğu en ufak yenilgi ve hatayı sivil halkına ödettiği korkunç bir dönemdir. Tarihte kaç ülke vardır savaşta, halkını ve askerlerini esir düştükleri için toplama kamplarında işkencelerle idam ettiren, hoşuna gitmeyen asker ve sivili suçlu bularak ceza taburları oluşturup ölümün kucağına süren… İkinci Dünya savaşının çok kanlı geçtiği aşikar fakat Rus cephesi beni her seferinde şaşırtmayı başarıyor. Elbette birçok ülke casusluk olaylarına karşı sivil polisler oluşturup kendi halkını denetime tabii tutmuştur savaş dönemlerinde, yine de Stalin kadar kendi milletini bu derece harcayan bir insanla karşılaşmadım ben henüz. Gelelim seriye; kahramanımız Alexander’ın Rusya’ya ilk gelişi, Tanya’nın Kaçışı ve Şura’nın (Alexander) Sovyetlerde ki mücadelesi, bölümlerinden oluşuyor kitabımız. Kaldığı yerden devam eden bir anlatımla karşılaşmıyorsunuz. En sevdiğim kısım olarak Alex’in çocukluğundan Tatyana’yı tanıdığı zamana kadar olan bölümlerdi diyebilirim. Hikaye biraz daha Alexander’ın penceresinden bakılarak kaleme alınmış, ilk kitapta cevabını alamadığınız birçok şeyin boşluğunu dolduruyorsunuz. Şura karakteri daha bir oturuyor gözünüzde, buraya kadar bir sorun yok. Her şey Tatyana’nın bölümleriyle bozuluyor benim için, ilk kitaptan çok farklı bir karakterle karşılaşıyoruz özellikle Bronz Atlı da iyi derecede İngilizce konuşmaya başlayan Tanya’yı serinin devamında nasıl komik bir duruma düşürebildiğini sormak isterdim yazara. Benim gibi dikkatli biriyseniz ve kitaplar arasında uzun zaman süresi bırakmadan okuyorsanız bu tip farklılıklar sizi de rahatsız edecektir. Gereksiz derecede uzatılmış bölümlerine değinmezsem olmayacak bunu en iyi yazarın 4. Kitabı olan Özgürlük Çocuklarını, Şura’nın anne babasının anlatılacağı devam serisini, almayacağımı söyleyerek anlatabilirim sanırım. Benim için Şura ve Tatyana’yla bitmeli hikaye. Bronz Atlı’nın tadını ancak son 200 küsür sayfalarda alabildim. Birçoğu ilk kitapta olan anlatımların burada da tekrar edilip durması okuma hızımı yavaşlattı ne yazık ki. İlk kitabın performansını yakalayamamış olması ara kitabın kaderi de olabilir, emin değilim. Yazarın en büyük kusuru olan konunun gereksiz uzatımı seriyi aşırı bir ısrarla tavsiye etmeme engel oluyor. Bu kadar karamsar halimin sebebi Ülkemizin ve tüm dünyanın içine düştüğü salgın ( Covid-19), kısıtlamalar ve karantinalı günler de olabilir. Her şeye rağmen savaşın, politikanın, aşkın, umudun, insanlara güvenmenin, dostluğun iyi işlendiği güzel bir seri, hakkını yemeyeyim… Beklentisini çok çok yüksek tutmayan, Tarihi Kurgu sevenlere hala tavsiye edebilirim ve bakarsınız son kitapla favori serim haline gelerek beni yine etkisi altına da alabilir. 3. Kitap olan Yaz Bahçesi’nde görüşmek üzere… Herkese iyi okumalar
Tatyana ve Alexander
Tatyana ve AlexanderPaullina Simons · Pegasus Yayınları · 2017628 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.