Gönderi

688 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Hırsızlar Cumhuriyeti, Jean ve Locke'un heyecanlı (!) deniz macerasından haftalar sonrasını anlatıyor. Tel Verrar'da içtiği zehir Locke Lamora'nın iliklerine kadar işlemiş durumda ve Jean kimi getirirse getirsin Locke'ın durumu kötüleşmeye devam ediyor. Hırsızlar Cumhuriyeti'nin kapağını hazırlayan düşünürün de dediği gibi: Locke Lamora ölüyor ve bunu henüz ilk kitabı okumamış insanlar bile biliyor. Bayraklarınız hazırsa, başlıyoruz. Öncelikle şunu söylememe izin verin, serinin her kitabı birbirinden farklı bir hissiyata sahip ve ben iki kitaptır Locke Lamora'nın Yalanları'nın bana hissettirdiği duyguyu arıyorum, muhtemelen aramaya da devam edeceğim. Bu anlamda Hırsızlar Cumhuriyeti de benim için sınıfta kaldı. Belki kitabın geçmiş bölümleri derdime deva olabilirdi ama olmadı. Her ne kadar Locke Lamora'nın Yalanları'na olan aşkım gözlerimi kör etmiş olsa da Hırsızlar Cumhuriyeti, sonunda okuyucuyu serinin ihtiyacı olan en büyük unsura kavuşturuyor: daimi bir villian. Gri Kral'ın ilk kitapta yenilmesinden sonra serideki bu koca boşluk -öhöm KGAKD öhöm- fark edilmeyecek gibi değildi. Her ne kadar bu konu hakkında sabahlara kadar konuşmak istesem de bir yerden sonrası spoiler olacağı için hislerimi içimde tutuyorum ama insan elindeki hikayeye tam da böyle bir anda mı yedi yıllık ara verir be Scott! Kitabımızın seriye kazandırdığı bu süreklilik dışındaki en güzel yanı ne biliyor musunuz? Evet, doğru tahmin ettiniz. İçinde Sabetha olması. Üç yıl önce, Nazca Locke ile olan bir konuşmasınsa Sabetha'nın adını geçirdiğinden beri onu bekliyorum. Tam da bu platonik aşkı Locke'ın değil de benim yaşadığımı düşünmeye başladığım sırada Sabetha'yı görmek beni nasıl rahatlattı bilemezsiniz. Sabetha tam da hayal ettiğim gibi; kıvrak zekalı, tutkulu ve haylaz... Hem Locke ile olabildiğince aynı hem de ondan çok farklı. Kendisi favori karakterler listemin yeni yıldızı. Sabetha'nın da kitaba eklenmesiyle Centilmen Piçler'in üye sayısında oluşan bu ani yükseliş sadece bizim değil, Karthain'li Bağlıbüyücülerin de dikkatini çekmiş. Zaten "Locke Lamora ile Dünyayı Dolaşıyoruz" programının bir sonraki durağı da burası. -Kısmetse buradan sonra da Emberlain'e gidiyoruz.- Açık konuşmak gerekirse, kitabın başı benim için pek de etkileyici bir pilot bölümü oluşturmadı çünkü hem çok klişe başladı hem de Karthain'e gitme sebepleri beni pek ikna etmedi. Gerçi daha sonra neden oraya götürüldükleri açıklanıyor ama yine de Scott Lynch sırf bu kitaba zemin hazırlamak için altı yüz sayfalık başka bir kitap yazdı, ağzımı açık bırakmasını beklerdim. Scott Lynch demişken, kendisi bu kitabı depresyondayken yazmış ve bu durumu öğrendikten sonra kitaba dönüp bakınca bunu çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Benim en çok gözüme batan durumlar Sabetha ve Locke arasındaki konuşmalarda yatıyor. Bu durumu öğrendikten sonra kitapta alıntıladığım çoğu yer gözüme çok farklı görünmeye başladı. Sırf bu yüzden bile tekrar okunabilecek bir kitap. Hikayeye geri dönecek olursak, Hırsızlar Cumhuriyeti hem geçmiş hem de şimdiki zamanda geçen hikayesi ile kalbimi kazandı. İlk iki kitapta şimdiki zamanla daha fazla ilgilenmiştim ama bu sefer ikisini de büyük bir heyecanla okudum. Hikayenin anlatıldığı zaman dilimi her değiştiğinde allak bullak oldum açıkcası. Ayrıca bu sefer geçmiş ve şimdiki zaman bölümleri arasında daha gözle görülür bir bağlantı vardı. Geçmiş sekansından sonra asıl hikayeye döndüğümüz her seferde yazar biraz önce okuduğumuz bölüme bir gönderme yapmaya başladı. Hoş bir ayrıntı olmuş bence. Bunun dışında Hırsızlar Cumhuriyeti uzun bir yolculuktan sonra sonunda eve dönmüşüz gibi hissettirdi. Gölgelerin arasından yapılan bir sürü dalavere, ölüme karşı yapılan çeşitli ip cambazlıkları, Locke ve Jean'ın attıkları her adımda başlarını belaya sokmaları ve en önemli Centilmen Piçlerin yeniden toplanması... İçinde korsancılık bulunmadıktan sonra bir Centilmen Piç kitabından daha ne isteyebilirsiniz ki? İkinci kitap felaketinden sonra Hırsızlar Cumhuriyeti ilaç gibi geldi açıkçası. Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler neydi öyle yahu? Bu kitabı okuduktan sonra puanını daha da düşüresim geldi ama neyse. Scott Lynch seriyi iyi toplamış da hayırlısı ile dördüncü kitabı da çıkarsa da beşinci kitap için sürünmeye başlasak keşke.
Hırsızlar Cumhuriyeti
Hırsızlar CumhuriyetiScott Lynch · İthaki Yayınları · 2016442 okunma
··
79 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.