Galiba çok fazla beklentiye girdiğim kitaplardan istediğim kadar zevk alamıyorum. Fahrenheit 451 açıkçası beklentilerimin biraz altında kaldı. Kitaplar üzerine kurulu bir kitap olması yönünden ve bilimkurgu klasiği olduğu için okudum. Ama kitabı ister istemez diğer okuduğum bilimkurgu klasikleriyle karşılaştırıyorum ve bu kitap biraz sönük kaldı. Nedeni ise daha hareketli bir kitap olmasını beklerken, oldukça durağan, bir insanın iç hesaplaşmasını ve çevresinde olup bitenlerin farkına varmasını konu alıyor olması. Yani kesinlikle okunmalı ama içinde çok fazla heyecan aramadan okuyun ki kitabın zevkine varabilesiniz. Kısaca konudan bahsedeyim: Fikirlerden, düşüncelerden, kitaplardan korkulan bir dünya var. İnsanların yaşantısı o kadar aynı ki, ne mutluluk ne üzüntü var. Resmen duygular yok olmuş. Herkes her gün nerdeyse aynı şeyleri yaşıyor. İtfaiyecilerin yangını söndürmek yerine, kitapları ateşe verdiği bir dünya var. Guy Montag isimli başkarakterimiz de bir itfaiyeci ve bugüne kadar mesleğini sorgulamadan yerine getirmiş. Ama yeni komşusu Clarisse'le tanışması ile tüm hayatı değişiyor. Hayatını sorgulamaya ve kitapların değerini kavramaya başlayan Montag için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Montag'ın doğru yolu bulmasının hikâyesi.

Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,9bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Sonsuz