Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
13 yaşında aşık olduğu adama meçhul bir kadın adıyla yazılan mektupta; insan psikolojisini, hissini iyi algılayan ve akıcı bir şekilde aktaran yazar bana iki durumu sorgulattı: Olumsuzluklarla dolu aile hayatının yarattığı dünyasından kaçış olarak olarak gördüğü çocukluk aşkının saplantıya dönüşümünü ve hayatındaki kararlarının belirleyicisi olan aşık olduğu adamın; bu saplantılı aşka tepkisini. Yazdığı kitaplardan tanıyarak kafasında kurduğu adamı, çocukluk masumiyetiyle uzaktan,sessizce seven ve hayatını ona adayan bir kadının; tek taraflı bir platonik aşkına şahit oluyorsunuz. Kadının çıkarsız ve saf aşkını sorguluyorsunuz. Gerçekten bu yaşadığı bir aşk mı diye? Gençlik çağındaki kızın babasının ölmesi ve annesinin geçim sıkıntısından dolayı kızına yabancılaşması sonucu sevginin onun için çok şey ifade ettiği kendi dünyasının gerçekliğinde; yaşadığı platonik aşkın, hayatının tek anlamı olduğu düşündüren duygunun aşk değil de saplantı olduğu açıktır. Bir çocuğun tutkuyla bağlandığı hayalin, bir yetişkin saplantısına dönüşümünde göze aldıkları ve feda ettiği ömrü beni korkuttu. Aşk dediğimiz duygunun bir saplantı olduğunu ve bu bağlılık duygusunda feda edileceklerin sınırı olmadığını görünce, sevginin çaresizlikle birleşince ortaya çıkan aşktan korunmamız gerektiğini tekrar hatırlattı. Meçhul bir kadının büyük bir tutku ve saplantı ile sevdiği ama bir gün olsun sevgisini onunla paylaşmadığı, çocuğundan haberdar etmediği, ölüm döşeğinde onu vefasızlık ile suçlamak için tüm yaşadıklarının bedelini bir mektup ile ödetmeye çalıştığı R. olarak bilinen her şeyden habersiz adama gelelim. Sevdiğinden başka hiçbir şeyi görmeyen bir kadının sevgisine, onu tanısa bile karşılık vermek zorunda mı bence değil hele ki kadının kaderinden sorumlu olduğunu bilmeyen biri hiç değil. Kitabın sonundaki kadını tanımadığı ile ilgili suçlamaları, eline 3 defa fırsat geçmesine rağmen - biri çocukken 2 de sayılabilir - sevgisini sessiz yaşadığı ve kendini yılda bir kez gönderdiği gül ile hatırlatmaya çalışan kadının R.'nin anılarında sadece puslu bir görüntü bırakabildiği için hakketmediğini düşünüyorum. Kitabın sonundaki hiç tanımadığı birinin kaybına verdiği tepki de olması gereken sonuç olmuş. Kitap'taki R.'nin yazar olması 18 yaşında karşılaştığı kızla 3 gece geçirip ve 5-6 sene sonra tekrar karşılaşıp tanımaması bana mantıksız geldi. Sonuçta yazar dediğin meraklı, sezgileri güçlü, dünyaya farklı bakış açısıyla bakar. Kitaba 7 vermemin sebebi budur yoksa kitabı keyifle okunan, etkileyici bir eserdir.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,6bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.