Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

376 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Evvela eski yazarlarımızı okumaktan çok keyif aldığımı dile getirmek isterim. Zira kitabın arka kısmındaki sözlükte 1300 civarı kelimenin açıklaması olduğunu belirteyim. Bu bize neyi gösteriyor peki, ne kadar az kelime ile okuyup yazdığımızı, yaşadığımızı gösteriyor. Bu bakımdan kendimizi fakir addetmemizde bir beis görmüyorum. Bu durumun düşünüş kabiliyetimizi bile etkilediği kuşkusuz çünkü insan kelimeler ile tefekkür eder. Kitabı, edebiyatımızın ilk psikolojik romanı etiketiyle lanse edildiği için merak ediyordum. Keyifle okudum. Bir aşk hikayesi, yasak bir aşk hikayesi okuyoruz ve karakterlerin gel gitlerine, imkansızlıklarına, halet-i ruhiyelerindeki dalgalanmalara şahit oluyoruz. Yazar karakterlerin psikolojilerini çok iyi tahlil etmiş ve okuyucuya geçirmeyi başarmış. Böyle derin aşklar elbette var ve yaşamayan bilemez. Burada tabi ihanet, namus, dostluk gibi kavramlar da ele alınmış. Günümüz isim kullanımı bakımından Suat ve Süreyya isimlerine alışmak biraz zaman alıyor. Bizde şuan Süreyya kadın, Suat erkek ismi olarak -ağırlıkta- kullanıldığından. "Necip karakterinin hiç mi işi gücü yok, ha bire gezer mi bu adam?" sorusu zihnimi kurcaladı. Pek başıboş bırakılmış gibi geldi bana. Psikolojik ruh halleri biraz daha konsantre olarak verilse aşırı uzatılmasa dediğim anlar da oldu lakin kitabın temel amacı bu olduğu için mazur gördüm. Biraz olay bekliyor günümüz okuru alıştığı aksiyonlu okumalarından mütevellit... Belki ben de "Hadi biraz olay" diyorum zaman zaman fakat hayat o kadar da aksiyonlar silsilesi halinde dönmüyor. Rutin bir yaşam söz konusu. Bu rutini burada çok derin hissettim. Benim kanaatim kendi edebi köklerimizden beslenmeyi ihmal etmemek yönünde. Bu nedenle hem doğu, hem batı sentezini yapmak bakımından Türk Edebiyatını es geçmemeliyiz.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Can Yayınları · 202239,5bin okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.