Durkheim'a göre, ahlak ve din de dahil olmak üzere toplumun tüm unsurları tarihin ürünleridir. Aşkın bir kökene sahip olmadıkları ve doğal dünyanın bir parçası oldukları için bilimsel olarak incelenebilirler.
Durkheim, ahlaki olguları hem sosyal hem de tarihsel olarak şartlandırılmış biçimde ele alır. Her toplum zaman içinde bir toplumdan diğerine dramatik olarak değişebilen kendi ahlaki kurallar dizisini yaratır ve her toplum kendi varoluşsal ihtiyaçlarına az çok yeterli ahlaki ilkeler inşa eder. Durkheim'ın ahlak anlayışı zaman zaman belirsiz olabilir çoğu zaman ahlakı, bireylerin farklı durumlarda davranış biçimlerine reçete eden bir kurallar ve maksimler sistemi olarak açıklar. Bu ahlaki sistemde, kurallar için bir çerçeve sağlayan bir dizi ahlaki değer, inanç ve fikir bulunmaktadır. Ahlak aynı zamanda tamamen sosyal bir olgudur, ahlak toplumun sınırları dışında mevcut değildir. Durkheim'ın iddia ettiği gibi, ahlak sadece bir bireyin bir gruba ait olmasıyla başlar.
Ahlak değiştirilemez mi? Bu konuda bireysel özerkliğe yer var mı? Durkheim'a göre, ahlaki kuralların bireyler tarafından körü körüne takip edilmesi gerekmez. Birey toplumun ahlaki ilkelerine karşı çıkmak, eleştirmek veya isyan etmek için bir neden bulursa, bu sadece mümkün değildir, aynı zamanda toplum için de faydalıdır. Örneğin, bir toplumda ya ahlaki bir ilkenin unutulmasına neden olabilecek ya da geleneksel bir ahlaki sistem ile kolektif vicdan tarafından henüz tanınmayan yeni ahlaki düşünceler arasında bir şema yaratabilecek değişiklikler yapılması mümkündür.