Üzerinde güneş batmayan Britanya İmparatorluğunun Londra'sında toplumun en alt sınıfını oluşturanların öyküsü anlatılıyor. London bu insanları gözlemleyebilmek için neler yaptığını ve bu insanların sefaletlerinin büyüklüğünü hem yaşayarak hem de ilerleyen sayfalarda rakamlara başvurarak anlatıyor. Örneğin "Askı" bölümünde bedava yemek dağıtılan yerleri "Çivi" bölümünde ise angarya iş karşılığında evsizlerin barınmasına izin verilen yerleri ve koşulları anlatıyor. Londra işçi sınıfının düştüğü uçurumun büyüklüğü o kadar derindir ki London "Ücretler" bölümünde 5 kişilik ortalama bir ailenin gelir ve giderini hesaplayıp geçim durumunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermaye çalışmıştır. İlerleyen sayfalarda da yine Londralı işçi sınıfının düştüğü durum istatistiki rakamlarla, hesaplamalarla sıkça dile getiriliyor. Bu istatistiki rakamlar(peniler, pensler, dolarlar, ölüm oranları vb.) özellikle kitabın sonlarına doğru daha fazla dile getiriliyor. Bir örnek(hem de çarpıcı olanından) verecek olursam: "Batı Yakası'nda çocukların yüzde 18'i, 5 yaşından önce ölüyor; Doğu Yakası'nda ise çocukların yüzde 55'i, 5 yaşından önce ölüyor. Ve Londra'da her yıl 100 çocuğun doğduğu, bir sonra sene içerisinde 50'sinin öldüğü sokaklar var ve kalan bu 50'nin de 25'i 5 yaşına gelmeden ölüyor. Katliam! Herodot bile bu kadar kötü ölüsünü yapmamıştı... onunki sadece devede kulak kalır." (Syf. 155)(Bu Herodot ile ilgili kısma bir anlam veremedim. Yayınevinin hatalı ya da eksik basımı olabilir mi, diye şüpheleniyorum açıkçası) Ayrıca kitabı temin edecekler Dorlion yayınevinin bu kitabı ufak basım hatalarıyla bastığını bilmeniz gerekiyor. Yukarıdaki kısa alıntıda bile cümledeki anlatım bozukluğunu görebiliyorsunuz. Kitap başta yaşantı ve gözlemlerle hızlı ilerlese de ilerleyen sayfalarda istatistiki bilgilerin gittikçe yer almasa açıkçası biraz sıkıcı bir hava vermeye başladı. Ancak o dönemdeki insanların yaşadığı sefaletin boyutları gerçekten akıl almaz, hayal edilemez ölçüde büyük. Gelişmiş ülkelerin zamanında sanayileşme yolunda kendi insanlarını nasıl öğüttüğünü okumak çarpıcıdydı. Almanya'dan gelen akrabanızdan çikolata(beyaz çikolata değil) ve vişki ağırlıklı hediye almanızdan duyduğunuz mutluluğa benzer bir keyifli okuma dilerim.

Uçurum İnsanlarıJack London · Dorlion Yayınevi · 20203,541 okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Can Karakuş