İman zaten sonra emredilecek her şeyi, önceden bilerek atılan bir imzadır. Bir anlaşma… Ayrıca yerine getirilmediğinde ödülden mahrum kalıp, ödenecek bedeli olan bir kulluk ödevidir. * Bu ay; şehr i siyam yani oruç ayıdır. İnsan kendini sakınıp tutma, kendine hâkim olabilme gücünü görme zamanıdır. Bir başka adla şehr i itikaf; itikaf ayıdır. Daha iyi ibadet edebilmek için bir parça yalnız kalma, ibadete yoğunlaşmak için bir kenara çekilme, Rabbiyle daha bir “baş” başa kalabilmek için sükûnete saklanma gibi… Yine bu ay, şehr i istiğfar, yani bağışlanma ayıdır. Hem insanın bağışlanmak için daha merhametli beklendiği, hem de daha çok ibadetle bağışlanmayı hak edebilme imkânı olan bir zaman dilimi. * Miraç gecesi ise; sorumlu kılındığı insanlık adına özel bir görüşme için Rabbine çıkan ve elinde bir “gök merdiveni” ile dönen bir elçiyi çiziyor gökyüzü tablosuna. “Namaz inananların miracıdır.”(göğe yükselen merdivenidir), denilerek, bize kendi miraçlarımıza nasıl çıkabileceğimiz öğretiliyor. * Müslüman seccadesinin üzerinde durduğu zaman; eğitilmiş bir yarış kuşatına binmişçesine, ruhuyla istediği gök katlarına uçar. Benliğinin toynakları her yükselişle kirlenmişliğini tozutup, arınmış duygulara doğru ilerleyecektir. * Namaz miraçla gelen bir armağandır, sorumluluk bilincini yerleştirmek ve canlı tutmak adına günün belli zamanlarına serpiştirilen bir kulluk eylemidir. Geçip giden zamanın boş yere gitmesini engelleyen bir zaman ayarı gibidir. * Yaratıcımız, var edenimiz, bizim tarafımızdan anılmak istiyor… O’nun tarafından anılmak isteyen bir Müslüman da, O’nu namazla anmalıdır. * Kelimeler sözlükte durduğu gibi durmaz. Durmasında… Her bir ya kanat, ya ayak bulup yürüsün hayata. Adı, sanı olan, işi, gücü olan, gülen veya ağlayan fakat onurlu birer insan olsunlar. Boy pos, huy pos olsun endam etsinler. * Affetme: Merhamete adanmak. Hatalarını düşünmekten başkalarının hatalarına karşı unutkanlık… (…) Bağışlanmak için göğe yatırım. Bağışlanmaya tedbir. * Merhamet: Kollarının çevreni saracak kadar güçlü olması. Sevginin yaşam hali. Bir başkası için çok şeyler yapabilecek şefkatle donanmak. * Sabır: Yozlaşmamayı başarmak. Daima iyi kalma çabası. Olumuna ölüm! Olgunluğa erim. * Dua: Ovada eylediklerini tepede dilemek. Sessiz söylem. * Selam: Kendiyle barışanın evrene tebessümü. * Durum kimsenin gizleyemeyeceği kadar açıktır. Hayatı veren O Allah, bir de kitap vermiştir. Bir anlamı olsun diye… * Bizden beklenen bütün kulluk eylemleri aslen bizim mükemmelliği yakalayabilmemiz, kendimiz göğe taşıyabilmemiz için, kendi gök merdivenlerimizi inşa edebilmemiz için gerekli basamaklardır. * Günahlarımız mı, onlar hep var. Ama her zamankinden daha affedici bir Rabbimiz de var bu ayda! Günahlarla kirlenmiş yaşanmışlıkları bir özür beyanıyla silmek, bir bebek masumluğu ile hayata yeniden başlamak iten değildir. Bu halde asıl hayatımız olan ahiret yurdunu kazanabiliriz. * Oysa başka bir canı ayakta tutmaya çalışmayan kendi canını serer yere. * Birilerinin açlık sınırına dayanan, başkalarının aç gözlülüğü ve sınırsız tüketim istilasıdır. * Geri çekilip en ileriye atılmaktır, itikaf. * Aramak bulmayı istemenin eylemsel kanıtıdır. * Kur’an’ın indiği gece esenlik ve barış gecesidir. Kur’an, gerçek anlamda indiği hayatları esenliğe götürür. * Değeri bilinerek/değerler ölçüsünde yaşanan bir an, her an kadrini bildiğin bir gece olabilir o zaman. Kadir Gecesi olabilir. * Günah dediğimiz şey sadece hırsızlık ya da kumar değildi. Günah gıybetti, günah iftiraydı, başkasının ayıplarını ortaya dökmekti günah, her türden haksızlıktı, günah hasetlikti ve günah hep başkalarını eleştirmekti; en büyük günah muayyen ibadetlerimize rağmen bir türlü güzel ahlaka ulaşmaktı belki, daha iyiye değişmeden hep aynı kalmaktı. * Rahmeti ve şefkati kendisine ilke edinmiş bir Rabbimiz var ya bizim. Şükürler olsun!

Hiç Aylar Üç Aylar ve RamazanAyşe Şener · Beyan Yayıncılık · 201856 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sait Köşk