Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Meta Fetişizmi
Karl Marx, Kapital 1. cilt 90. sayfada şöyle yazıyor: "Ürünlerin üzerine etiket gibi yapışan değer olma özelliği, birbirleri karşısına tekrar tekrar değer nicelikleri olarak çıkmaları ile kararlılık kazanır. Bu nicelikler, üreticilerin iradeleri, öngörüleri ve davranışlarından bağımsız olarak durmadan değişir. Bunlar için kendi toplumsal faaliyetleri biçimini alır ve onlar nesneleri yöneteceğine nesneler onları yönetir." İşte meta fetişizmi böyle özetlenebilir. İnsanlar nesneleri değil, ama nesneler insanları yönetiyor. Nasıl mı? Evinizdeki buzdolabı, sizi komşunuza karşı avantajlı hale getirir mi? Bindiğiniz araba, gerçekten sizin ona yüklediğiniz değerlere mi sahip; yani mesela "kız gibi" mi, seksi mi, ayrıcalık kaynağı mı? Ya da cep telefonunuzun markası? Cep telefonunuz eğer sadece bir iletişim aracı ise neden kara gözlükleriniz ve belinizdeki cep telefonu aksesuarı ile kendinizi "çekici" hissediyorsunuz? İşte insanın esir alınması, meta fetişizmi budur. Coca-Cola hayatınızı mı güzelleştiriyor? Birisi size çiçek verdiğinde, "nedeni deodorantınızın markası" mıdır? Bir çamaşır makinesi ne işe yarar? Çamaşır yıkamaya. Peki 16 yada 24 programlı bir çamaşır makinesinin tüm programlarını kim kullanabilir? Buzdolabın derin donduruculu değil ise, neden "ikinci sınıf kişi" oluyorsunuz? Sokakta onbinlerce genç, ellerinde cep telefonları, gözlerinde maske gibi siyah gözlükler, sanki herkes onu izliyormuş gibi bir eda ile yürüyorlar. Kişiler, sahip oldukları mallara göre değerlendiriliyor. Evinizdeki buzdolabının markası, ayağınızdaki ayakkabının markası, sizden çok daha önemlidir.
Sayfa 82 - Kaldıraç Yayınevi / Felsefe-Eğitim / 1. BaskıKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.