Türk edebiyatında hak ettiği değeri görmemiş bir yazar. Yaşadığı dönemindeki tutucu ve erkek egemen edebiyat dünyasında, cinsel yöneliminden dolayı ötekileştirilmiş, önemi kavranmamış, görmezden gelinmiş bir yazar Örik.
Halbuki bu romanında görüldü üzere psikolojik ögeleri en az Peyami Safa kadar başarılı kullanmış ( belki de daha iyi) karakter analizler, ruhi tasvirler müthiş bir ustalıkla işlenmiştir.
Kıskanma mevhumu üzerine bina edilmiş bu eseri özellikle erkek okurların okuması gerekli diye düşünüyorum.
Kitaptaki kadın karakterlerin çok boyutlu bir derinliği var, bütün kadınlar çok iyi teşhis edilmiş, her kadın; kadın dünyasının ayrı bir boyutunu gözler önüne seriyor. Kadınların, düşünme biçimleri, gel gitleri, iç dünyasındaki çelişkileri, açmazları, saplantıları, zaafları çok başarılı biçimde resmedilmiş. Dikkat çeken başka bir şeyde romandaki erkek karakterlerin kadınsı özellikleriyle tasvir edilmesi. Bu romanı okuyunca anlıyorsunuz ki bunu sadece bir kadın yazabilir ya da kendini kadın hisseden bir erkek.