Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

139 syf.
·
Puan vermedi
İlk Kan
Saramago bu son kitabı ile hayatında dine sadece hurafeler ve kör inanç kısmıyla yer veren halk denen sınıfın tanrı inanışını bir güzel tîye almış .. Genel olarak ben de bıraktığı son değerlendirme tortusu bu oldu... Kutsal kitaplar, Mitoloji, Tarih bilginiz ortalama bir seviyedeyse Saramago ,kitabı okurken sadece ilginç bir kitap okuyormuşsunuz duygusunu size vermekten öteye geçemez.. Yani sizi insanlığın oluşumu ve yaşadıkları konusunda en bilinen kıssalar hakkında derin düşüncelere gark olmazsınız.. Benim bu kitaba inceleme yaparken takip edeceğim yol baskın olarak eleştirel bir bakış açısı ile söyleyeceklerim olacak. Bu incelemeyi yaparken Müslüman kimliğinde olmamın etkileri kelimelerimde bariz olarak farkedilecektir lakin İslam dünyasının Kuranı Kerim’e yaptığı bence affedilmez bir ayıbı da söylemekten geri durmayacak ölçüde tarafsız bakabilirim de.. Kabil kitabının orjinal adı Caim ve Saramago bu kitabını yazdıktan sonra yaşadığı ülke Portekiz’in Kitabı Mukaddes’te anlatılan detaylı kıssaları anlatırken Kabil kılığına bürünerek Tanrı’ya kafa tuttuğu tepkilerini karşılamak istememiş, ülkesini terkederek ölümünü karşılamak üzere Kanarya Adalarına yerleşmiştir. Kabil kitabını anlatılan kıssalar açısından kronolojik olarak dizine koyarsam; 1-Adem ve Havva’nın yaratılışı 2-Habil ile Kabil 3-Lilith 4-Hz.İbrahim ve oğlu İshak’ı kurban meselesi 5-Babil Kulesi 6-Sodom ve Gomore 7-Hz.Lut ve kızları 8-Hz.Musa ve İsrailoğullarının Mısır’dan Ayrılışı 9-Hz.Eyüp kıssası 10-Nuh Tufanı İsteyen ,dileyen bu kıssaların ne anlattığına kolaylıkla kitaba hiç bulaşmadan dini kitaplardan ulaşabilir,burda detaylı ya da özet anlatma gereği duymuyorum. Benim için kitabın zayıf kalmasına sebep yeterli sayıda kaynağı taramadan sadece Kitabı Mukaddes’in çoğunlukla Eski Ahit olarak adlandırılan Tevrat kısmında anlatılanları söz konusu etmesi.. Sevgili Saramago üşenmemiş, 140 sayfalık dini kıssaları anlatırken cinsel arzuları, seksi kitabında kurgusuna iyice yedirmiş ve bu kadar erotik cümlelere yer vermesi sadece ilgi dağıtıp hani her şeyi cinsellik temeline oturtmaya çalışan egemen hazcılık bakış açısı ile kibir timsali bir kitap yazmış... Benim getireceğim en belirgin ve dikkat çekici eleştiri; Saramago bu kıssaları kurgularken kutsal kitapları baz alıyor peki niye Kuranı Kerim de de bu mevzuların hepsine yer verilmiş neden kitabında hiç bir satırında Kuran’da nasıl anlatıldığına değinmemiş sadece Kitabı Mukaddes’in Tevrat bablarını kaynak kullanmış. Eğer Kuranı Kerimi de okumuş olsaydı Hz.Lut’un bir mağarada kızları ile ensest bir ilişki içinde olduğunu destekler bir ayet olmadığını, Kabil’in aslında içinde yaşadığı topluluğun çiftleşme kuralına başkaldırarak kendi ikizi kızkardeşi ile evlenmek istediği ve Habil’e vermek istemediği için öldürdüğünü işaret eden ayetleri görürdü. Hz.Lut ve Hz.İbrahim peygamberlerin amca yeğen olduklarını,Kitabı Mukaddes’te anlatıldığı gibi bereketli otlak kavgası yüzünden değil Sodom’e peygamber olarak gönderildiği için Lut’un gittiğini anlatan ayetleri okurdu.Ama zahmet etmemiş. Yani Kutsal Kitapları kaynak alarak bir kurgu yazıyorsan Kuran da bir kutsal bir kitap..Bunu farketmemek olanaksız.. Benim dikkatimi çeken düşündüren hususlardan biri de; eşcinselliğin geçmişten günümüze insan topluluklarında keskin bir şekilde kötü ve yanlış bir eğilim kabul edilmişken günümüz dünyasında 1992’den beri Dünya Sağlık Örgütü tarafından Homoseksüelliğin Uluslararası Hastalıklar Sınıflandırmasından çıkartılmış olması.. İnsanlığın bireysel ve toplumsal özgürlükleri zaman içerisinde aktivistler, sivil toplum örgütleri tarafından yeniden inatla ısrarla yorumlayarak şekillendirmesi ve dünya otoritelerinin anayasalarını yeniden düzenleme yapmalarına sebep olması olarak görüyorum. Gerçekten kutsal kitaplarda anlatılan bu kıssaların Dünya tarihinde yer bulmuş bir karşılığı var mı merak edenler için buraya bir link bırakıyorum.Selçuk Üniversitesinde hazırlanmış bir tez çalışması bu.. acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream... Benim İslam Dünyasına getireceğim eleştiri ise;Kuranı Kerim vahiy olarak iniyor ve Vahiy katipleri olarak adlandırılan sahabe(Hz.Muhammed’in arkadaşları) tarafından önce ezberleniyor sonra deri, kemik , parşömen üzerine yazılıyor ve Peygamber evinde saklanıyor. Peygamber öldükten sonra hemen akabinde Hz.Ebubekir döneminde bu deri ve parşömen üzerine yazılanlar başına ve sonuna kapak konarak mushaf adı verilen bir kitap yapılmış, sonra çok geçmeden Hz.Osman zamanında bu mushaf çoğaltılmış ,Şam,Basra,Kufe,Mekke ve Medine ye gönderilmiş.Yani orjinal bir tane, orjinalden kopya edilmiş 5 tane olmak üzere toplam 6 Kuran örneği hazırlanmış. Ama bugün nerde bu orjinaller ve kopyalar.. Yookkk!!!!!!!! Bu da İslam Dünyasının ayıbı!!!! Biraz araştırma yaptım bu konuda. Tayyar Altıkulaç ismimde bir ilahiyatçı bu orjinaller üzerine araştırmaya gitmiş. İngiltere’nin Birmingham Üniversitesi kütüphanesinde eski iki yaprak Kuran bulunmuş ve karbon metodu ile tarihlenmiş,568-645 yılları zamanına filan denk geliyor.Bizimkiler karbonun tekrarlanmasını talep etmiş ama kâle alan yok.Ortadaki tarihe göre bulunan Kuran sayfaları Hz.Muhammed doğmadan önce..Absürtlüğe bak..Şimdi kaç kişi bu bilgiden haberdar. Topkapı arşivlerinde çok eski mushaflar var ve yukarıda adı geçen ilahiyatçı Kültür Bakanlığı’na karbon metodu ile tarihlenmesi için başvuruda bulunuyor bizim Kültür Bakanlığımız başvuruyu reddediyor!!!! Sayfaların kenarından 1cm koparılıp karbon testine gönderilmesini kabul etmiyorlar..Bu nasıl bir aymazlık ve bilim düşmanlığı örneğidir ki!!! Karbon testi bir nesneyi tarihlemek için kullanılan tarihe yardımcı bir kimyasal metottur bu arada.. Yemen’de torbalara tıkılmış, 1960-70 lerde gün yüzüne çıkmış Kuran yaprakları var daha onlar karbonla tarihlenmemiş akibetini bilen yok.. Kuranı Kerim’in Allah lafzı olduğu ve Hz.Muhammed tarafından yazılmadığına ya da sonradan değiştirilmediğine en güçlü kanıt ilk andan itibaren ezbere de alınmış olması.. Ama bu bugünün bilimsel veriler ışığında inançların desteklendiği dijital dünyasında yeterince güçlü müdür o orjinaller ne olursa olsun titizlikle arşivlere kazandırılması gerekmez miydi? Nasıl korunamaz aklım almıyor!! Ayrıntılı bilgi için bu konuyla alakalı da bir link bırakıyorum buraya. m.sabah.com.tr/gundem/2015/12/... Kitabı Mukaddes’in orjinalliğine gelecek olursam; Eski Ahit M.S 90-100 yıllarında Yemnia konsilinde yazı ile tespit edilmiş,en eski Ibrani el yazması nüshalar M.S 7. ve 10.y.y la ait. Hz.Musa M.Ö 13.yüzyılda yaşamış yani yüzyıllar sonra sonradan yazılmış eski Ahit. Yeni Ahit ise yani İncil,İsa’nın ölümünden 30-40 yıl sonra yazılmaya başlanmış 400 yıl gibi bir sürede tamamlanmış yani değiştirilerek sürekli düzenlenmiş. Bu tür dini okumaları doğru kaynaklardan ve tüm kutsal kitaplar baz alınarak okunması taraftırıyım. Ama anladığım kadarıyla bizi bugün ilgilendiren asıl kısım, kıssalardan alınması gereken dersler.. Herkes halk içinde yerleştiği işgal ettiği sınıfa göre alıp öğreneceği bir çok ve muhakkak bir şeyler var..
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,1bin okunma
··
230 görüntüleme
Orhan Gazi okurunun profil resmi
Keçilerin ipini tutan yaşlı adam, kim olarak tasvir edilmiş onu anlayabildiniz mi?
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Efendi diye kişileştirilen Tanrı , çoğunlukla doğrudan görünmüş.Tanrı diyemiyorum o nedenle.. Bence Habil o. Habil,kabilin vicdan yarası aynı zamanda. Habil’in hayvancılıkla uğraştığını çoban olduğunu biliyoruz;)
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.