Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutluluk(!)... Dikkat spoiler içerebilir!
Livanelinin daha önce Serenad, Son Ada ve Kardeşimin Hikayesi romanlarını okudum ve de beğenmiştim. Ancak bu romanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Benim için klasik töre dizilerimizden farkı olmayan, okurken her şeyi tahmin edebileceğiniz, şişirilmiş bir kitap. Roman 3 farklı karakter etrafında dönmekte; prof. Dr. İrfan Kurudal , Cemal ve Meryem... -Prof. Dr. İrfan Kurudal ile içki içmenin, eşini aldatmanın, kıskançlık duygusunun olmamasının, klasik müzik dinlemenin modernliğin gelişmişliğin ve aydınlığın belirtisi olduğu bununla birlikte "3 kulfu 1 elham" okumanın, arabesk müzik dinlemenin, baş örtmenin ne kadar cahilce ve geri kalmışlık olduğu anlatılmış. -Cemal karakteri ise Gabar Dağları’nda PKK peşinde koşmuş bir komando. Askerliğini bitirip eve döndüğünde ailenin yüz karası amca kızının tecavüze uğradığı için töre gereği öldürmesi gerekiyor. Ancak bu kitapta benim için çarpıcı olan cemal 'in askerlik yaptığı kısımlarda yazar livaneli Türk askerinin Kürt halkına yaptığı(!) işkence eziyet ve aşağılamalardan bahsetmiş. PKK hareketlerini Kürt halkı direnişi olarak tanımlamış. -Ve meryem... Van Gölü kıyısındaki bir kasabada, amcasının tecavüzüne uğramış 17 yaşında bir kız. İstanbul'a gidiyor, burada Meryem 'in modernlerşme(!) ve özgürleşme(!) süreci anlatılıyor. Kabaca ifade edecek olursam dindar göürünümlü karakterler ve dini simgeler modern karşıtı bir duruşun tarafı olarak tanımlanmış. Ve hatta toplumun değerleri aşağılanmış. Din adamlarının sunumunu mümkün olduğu kadar bir ortaçağ algısını derinleştirecek biçimde ortaya konmuş. Her ne kadar toplumda, tanımlanan biçimde bir ortaçağ din ve din adamı algısını karşılayacak tipler bulunsa da, toplumun geneline bunu yakıştırmak ve bu şekilde topluma hakaret etmek doğru olmamakta. Kitapta din ve dindar bireyler üzerinden tanımladığı bir kesim ile laik ve modern kesim arasındaki keskin farklar anlatılarak, Meryem karakterinin kafasında ki örtüyü atması mayo giyebilmesi gibi olaylar meryem 'in cehaletini giderilmesi olarak tanımlanmış. Bu sebeplerle edebi eser olmaktan uzak bu kitabı beğenmedim ve tavsiye etmiyorum çok merak edenler için zaman kaybı olmaması adına filmini izleyebilirler. İlk defa bir kitabı okurken hiçbir alıntı yap(a)madım alıntılarımı da incelememe bırakıyorum... "Türkiye'de herhangi bir düşünceyi savunabilmek için cümlenin başına, "bilimsel olarak" klişesi yerleştirmek gerekiyordu. "Bilimsel olarak" diye açıklanmayan görüşlerin hiçbir değeri yoktu bu toplumda." (sayfa 338) "Aptallık bu memlekette o kadar yaygın ki, kapıyı pencereyi sıkıca kapamazsan havayla bile içeri girer." "Hem kadın, hem alevi.....Türkiye'de bütün kapılar yüzüne kapanacak demekti bu"(sayfa 180) "Çünkü anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiçbir şey yok. Her şeyi sizden benden daha iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf." (sayfa 342)
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,2bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.