Bazen çocukların sesi olmalı büyükler. Kalplerinin derinliklerine inmeli ve içindeki çocukla yanındaki çocuğu kalbinde yanyana getirmeli. Kuşkusuzdur ki çocuklardan yetişkinlerin kendi yaşamlarında başaramadıkları, istedikleri, hayal ettikleri ne varsa çocuklarından beklerler. Bu nedenle kimi çocuklar bu durumda başarıya ulaşır kimileri ise örselenir. Bu kitapla bir kez daha anladım ki çocuk ile konuşma dili çok önemli. Her öğretmenin, her ailenin belli aralıklarla tekrar tekrar okuması gereken bir kitap. Yazarla ilk tanıştığım kitap Açılın Ben Öğretmenim idi. Sonrasında 112 Öğretmenliğime Notlar kitabı ile devam ettim. Bu kitabın çıktığını duyunca yine harika bir eser ortaya çıktığını biliyordum. Okuduğunuzda sizler de göreceksiniz ki biz yetişkinler ne çok şeyi önce çocuklarımıza sonra kendimize dikte ediyoruz. Önce onları mutsuz ediyoruz, başarısızlık duygusuyla tanıştırıyoruz sonra kendimizi mutsuz edip yönelttiğimiz oklardan nasibimizi alıyoruz. Yetişkinler olarak ne çok karışıyoruz çocukların iç dünyasına, hayatlarına. Zorlamalar, kısıtlamalar koyuyor sonra da bir şeylerin iyiye gitmediğini fark ediyoruz. Oynamak istedikleri yapbozdan, takmak istedikleri çantaya, giymek istedikleri kıyafete, hatta seçtikleri arladaşlarına kadar her şeyi bizler seçmek istiyoruz. Kitabın içine bir giriyorsunuz tüm benliğinizi, duygularınızı dışarıda bırakıyorsunuz.Harika ötesi bir kitap. Anlatılacak, tek tek hafızaya kazınacak o kadar çok cümlesi var ki... Mutlaka okuyun.