Avcı toplayıcı zamandan, günümüze kadar atalarımızın karşılaştığı epidemik ve pandemik salgınlardan bahsediliyor kitapta. (Tüberküloz, sıtma, verem, veba vs.) Bunların üstesinden, Pasteur gibi mikrobiyologların çalışmaları ile nasıl gelindiği veya yapılan yanlış tedavi yöntemlerindan dolayı nasıl gelinemediği de ayrıntılarıyla anlatılmış. Kitabı okuduktan sonra, mikropların ve virüslerin etkisinin ne denli büyük olduğunu anlıyorsunuz. (Gerçi biz bunu koronavirüs pandemisi dolayısıyla bizzat yaşıyoruz, şu sıralar.) Geçmişte yaşanan savaşların seyrini değiştiren, Napolyon’u yenilgilere uğratan ve her defasında mutasyon geçirerek tekrar ortaya çıkan dirençli virüslerin devasa güçlerini de anlayabilirsiniz. Mikroplar özellikle, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan Afrika gibi bölgelerde barınıyor. Bu bölgelerde önlemler alınmaz ve iyileştirmeler yapılmazsa, korkarım ki aynı şeyler bir döngü olarak tekrar yaşanacak.( Şu anda o bölge de çocuk felci ile savaşılıyor ve tedavide büyük yol katedildi.) Kitapta, bilinçsizce kullanılan antibiyotiklerin mikroplar ile olan mücadelemizde bizi dezavantajlı konuma düşüreceğine de değinmiş yazar.Son olarak, kitabı okuduktan sonra bir çok salgının başlangıç yerinin Çin olduğunu görüyorsunuz...