Dorian Gray eğer kalabalık bir ortamda okursanız muhtemelen sıkıcı ve gereksiz bulacağınız, sessiz bir ortamda ve odağınıza alarak okuduğunuzda ise içine çeken ve büyüleyen bir kitap. Döneminde ahlaksız söylemler barındırdığı için çok tepki görmüş fakat kitap yazılalı 200 yıl oldu dolayısıyla bu zamanımıza bakan bir tartışma konusu değil. Biz artık sanatla ahlakın neredeyse ters olduğu bir çağda yaşıyoruz çünkü. Bu zamanın koşullarında bir okuyan olarak incelediğimde bende sanki görmüş geçirmiş bir adamın günlüğünü okuyor gibi hissettirdi. Kitap birinci ağızdan yazılmamış, buna rağmen duyguları okuyucuya tüm yoğunluğuyla veriyor. Kitapta geçen düşünceler, konuşmalar, özellikle Lord Henry ile Düşes Gladys'in atışmaları gerçekten çok güzeldi. İnsanlar arası ilişkiler, insan tahlilleri gerçekten mükemmel. İngiliz toplumuna eleştiriler, kötülükler olurken bir grup insanın çay partilerinde, sergilerde güzel vakit geçirerek kötülükleri görmezden gelmelerini ve bu şekilde vicdanlarını rahatlatmalarını konu alıyor. Kitabı okuduktan sonra 2009 yapımı bir film olduğunu gördüm. İzlemek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca Andre Gide'nin Oscar Wilde'ın ölümünden sonra yazdığı ve yazarın kişiliğini ve hayatını anlattığı önsözü de kitap bitince okumanızı tavsiye ederim

Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201874,5bin okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Anna K.