Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mağaradan çıksak mı?
İnceleme videosu: youtube.com/watch?v=V4YGcPs... Kitabın adıyla aklınıza gelen ilk şey Platon’un Mağara alegorisi ise doğru düşünce içerisinde olduğunuzu söylemek isterim. Kitabın asıl beslendiği konu budur. Bu alegoriyi bilmeyenler için kısaca anlatmak istiyorum. Mağara alegorisi Platon’un devlet kitabında anlattığı bir fikir. Bir mağara içerisinde elleriyle tavandan bağlamış insanları ve bu insanların arkalarında gürül gürül yanan bir alev olduğunu düşünün. İnsanların görebildikleri tek şey arkalarında yaşanan gerçek hayatın sadece gölgeleridir. Başka hiçbir şey göremeyen bu insanlar için bu gölgeler gerçektir ve hayat bu gölgelerden ibarettir. Fakat bir tanesi bağlı olduğu zincirden kurtularak asıl dünyaya çıkar. Ağaçları, çiçekleri, insanları ve tepedeki parlak güneşi görür. Baştan beri kendilerine gösterilen şeylerin gölge olduğunu fark ettiğinde doğruca mağaraya döner ve diğerlerine bunu anlatmaya çalışır. Mağaraya geldiğinde dışarıdaki gerçek dünyadan sonra tekrar gölgelere baktığında gözleri kamaşır fakat yine de insanlara gerçeğin bu olmadığını, zincirlerden kurtulup asıl hayatı yaşamaları için dil dökse de elleri bağlı olan insanlar bu adama inanmaz ve onun saçma bir düşünce içinde olduğunu söyleyip onu dışlarlar. Platon bu düşünceyle toplumdaki tutsaklığı çabuk kabul edip, özgürlüğünü reddeden insanları anlatır. Bilgi sahibi az sayıdaki aydın insanların, çok sayıdaki cahil insanlar tarafından dışlanışını gösterir. Bu örnekleri çok daha fazla uzatabiliriz ama kitapta bunu nasıl gösterdiğini anlatmam gerekirse; Saramago bu kitapta da alegorinin biz insanlar üzerindeki yansımasını anlatıyor. Çömlekçilikle geçinen bir ailenin modern diye adlandırılan hayatla olan mücadelesini konu alır. Alışveriş ve yaşam merkezinin dışında yaşayıp çömlek üreten bu aile insanların tüketim kültüründeki değişimle birlikte zor günlerden geçmektedirler. Ürettikleri ürünler artık bu yaşam merkezlerinde demode olduğu gerekçesiyle alınmayınca baş karakterimiz Cipriano Algor ve kızı Marta çömlekten figürler üretmeye başlarlar. Geçimlerini sağlamaya çalışan bu insanlar Marta’nın eşinin merkezde çalıştığı iş yerinde yükselmesiyle birlikte ne kadar kaçsalar da bu yaşam merkezinde yaşamak zorunda kalırlar. Penceresi olmayan evlere yerleştirilen insanların modern mağaralara sürüklenişinin trajik hikayesidir. Hele ki son sayfalara yaklaştığınızda alegorinin ne kadar gerçek olabileceğini gördüğünüzde dumura uğruyorsunuz. Mükemmel bir dil ve mükemmel diyaloglar mevcut. Adeta bir aforizma cenneti kitap. Mutlaka okumanızı şiddetle öneriyorum.
Mağara
MağaraJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 20221,300 okunma
·
298 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.