Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çar Deli Petro'dan bu yana “sıcak denizlere inmeyi” hayal eden Rusya, karşısında her zaman Kafkasya Halkları ile Anadolu Türklüğünü bulmuştur. Hile ve desiselerle asırlarca Türkistan Türklüğü’nün hürriyet ve istiklâlini gaspetmiş olan Moskova’nın bu hedefi bugün de değişmemiştir. Kazan ve Astrahan Hanlıklarını güdümüne alması ve daha sonra Kırım'da hâkimiyet kurması ile arzusuna çok yaklaştığını sanan Rusya, 1917 Komünist devriminden soma bu idealini “rejim ihracı yoluyla” gerçekleştirmek, yani elini ateşe sokmamak için 70 yıl “maşa” kullandı. Türkiye, Afganistan ve İran, Rusya'nın ilk hedefleri arasında idi. İran'daki şahlık rejimine ABD'nin de Tahran’ı desteklemesiyle, boyun eğdiremeyen Moskova, Türkiye’yi 15 yıl uğraştırdı. Afganistan’daki adamlarını bir “gece baskını" ile iktidara taşımayı başarmasına rağmen, halkı ezemedi ve çekilip gitmek zorunda kaldı. Bu üç ülkede başarılı olamaması komünist rejimin sonu oldu. Daha Önce Macaristan (1956) ve Çekoslovakya (1968) siyasi gücünü artırmış ve ekonomisine nefes aldırmıştı ama Türkiye, İran ve Afganistan'da hedefine ulaşamadı. Sovyet rejimi Kafkasya'ya yerleşirken de büyük mukabele görmüştü. Gerçi bazı tecrübesiz mahalli siyaset ve devlet adamlarını kullanmasını bilmişti. 11 Mayıs 1918'de kurulan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti ile 28 Mayıs 1918’de ilan edilen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin milli liderleri ise hayatlarının sonuna kadar davalarını devam ettirmişlerdi. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, federasyondu. Bütün bölge halklarını bünyesinde topluyordu. Azerbaycan Cumhuriyeti ise “millî devlet” esasını benimsemişti. Zira Azerbaycan Cumhuriyeti’nin etnik yapısı farklı idi; başında da son asırda yetişmiş en büyük Türk milliyetçilerinden birisi olan Mehmed Emin Resulzade vardı. Osmanlı devleti de zor durumda idi ve bu iki kardeş devlete yeterince yardım edemiyordu. Açıkçası “Yedi Düvele karşı savaşan Osmanli kendi derdine düşmüştü. Ancak o günkü bu zor şartlara rağmen, gücü nispetinde "kardeşe kömek (yardım)" etmek gerektiğinin şuurunda olduğunu da ispat ediyordu. Azerbaycan Türk Cumhuriyeti, 28 Mayıs 1918'den 27 Nisan 1920ye kadar hür ve bağımsız yaşayabildi. Azerbaycan Milli Meclisinin son oturumunda konuşan Devlet Başkanı Mehmed Emin Resulzade, sözlerini şöyle tamamlamıştı: BİR DEFA YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ! Aynı bayrak 70 yıl sonra Azerbaycan Halk Cephesi lideri Ebülfez Elçibey öncülüğünde yeniden göndere çekildi. İnşaAllah dünya durdukça, Türk, İslam ve çağdaşlığı temsil eden üç renkli milli bayrağı bir daha kimse indiremeyecektir. Sıra Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti bayrağına gelmiştir. Lenin ve Stalin ikilisinin oyunlarıyla gönderden indirilen ancak kalplerde yaşayan bu bayrak da yerine dikilecektir. Biz Cevher Dudayev Iiderliğindeki Çeçenler ve diğer Kafkasya halklarının hürriyet ve istiklâl mücadelesinin başarıyla sonuçlanacağına inanıyoruz. Mehmed Emir Resulzade’nin "BİR DEFA YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ!" sözünün sadece kendi ülkesi ve milleti için değil, bütün mazlum milletler için söylediğini biliyoruz.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.