Mektup
Mektubumu aldın mı?
Teknolojiye inat
Kurşunkalemle yazdığım
İtinayla pulunu yapıştırdığım
Bir postaneden sana yolladığım
Sana olan mektubumu aldın mı?
Yok işim e-maille , chatle , smsle
Duygularımı hemen oku istemem
Beklemelisin neler yazdığımı
Günlerce düşünmelisin beni
Neler yazdığımı merak etmelisin
Kapın her çaldığında
Postacı sanmalısın onu
Kapıyı açıp mektup sana mı
diye heyecanlandığında
Yan komşunu görmelisin
Elinde bir kavanozla
Şeker istemeli senden
Bir düş kırıklığı olmalı sende
Bensiz bir güne başladın diye.
Düşünmelisin sana yazacaklarımı
Anlatmalısın en yakın arkadaşına
Anlatmalısın mektuplarımı
Onları sakladığını
Ama okumamalısın ona
Merakta bırakmalısın
Okumaya utanmalı , hafiften kızarmalısın
Bir gün kapın çalmalı
Ümitsizce açmalısın
Karşında postacıyı görünce şaşırmalı
Sana uzatılan mektubu
İçin titreyerek almalısın
Bir koşu odana gitmelisin
Kapını kilitlemeli
Yazdıklarıma gömülmelisin
Yazdığım en adi cümle bile
Seni heyecanlandırmalı
Her seni seviyorum kalıbını okuduğunda
Gözlerinden bir damla yaş akmalı
Sevinç gözyaşı.
Mektubu bitirdikten sonra
Bir daha okumalısın
Sonra bir daha, bir daha …
Bir cevap yazmalısın bana
En güzel duygularla
Yazın bitince kokun da
sinmiş olmalı o kağıda.
Bana yollamalısın sonra.
Ben de beklemeliyim günlerce
Meraklanmalıyım , heyecanlanmalıyım.
Ne zamanki o mektubu aldığımda
Ellerim titremeli
Yüreğimin atışı süratlenmeli
Okumalıyım bir çırpıda
Kokunla yanarım
Yazdıklarınla ağlarım
Yazdığına mutlu olurum aşkım
Sonra
Elime kalemimimi alırım
Sana
Bir daha yazarım.