Hoş geldin yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne leğenim var,
şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün güller açıldı penceremde
ağladın avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Nazım