İçinde bulunduğumuz durumu göz önüne alarak seçtiğim bir kitaptı ama tabi ki Camus'yu her zaman severim. Karantina/tecrit, salgın, fare/yarasa, umutsuzluk, ölüm korkusu, insanlardan kaçış, ateş, öksürük, her gün gelen ölüm haberleri, aylar süren belirsiz bekleyiş... Okurken "Aaaa aynısı yaa, aynı ben, nereden bildi ki bugünü??" Soruları eşliğinde okudum ama bu duygu bir yandan da kötü etkiledi beni. Daha çok psikolojim bozuldu sanki; "daha sonra mı okusaydım" demedim değil. Tabi bu kitap bir tarih ya da tıp kitabı değil şüphesiz. Benzerlikler ise her salgında alınması gereken tedbirlerin aynı olmasından kaynaklı. Olayın psikolojik tahlili insanı içine çekiyor, alıp götürüyor. O umutsuzluk, o belirsizlik, o sevdiklerinden ayrı kalış insanın belini büken. Ve sanırım ben ortasında sıkıldığım, başında ve sonunda heyecanla okuduğum kitapları seviyorum :) Keyifli okumalar dilerim

VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,4bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Siddhartanın Yolculuğu