Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ön yargısız okumayı becerelim hadi
Hz. Muhammed'in Kur'an'da kendisini elçi gösterdiği, tek olan Allah ile onun yarattığı kullar arasında bir köprü olduğunu söylediği bir gerçekliktir. Kur'an'da iletilen düşüncelerin kendi düşünceleri olmadığı, bunun Tanrısal ilhamlar olduğu belirtilmektedir. Bu durum Yahudi ve Hıristiyan geleneğine olduğu gibi uymaktadır. Peygamber Muhammed'in dile getirdiği bu ilhamlan incelersek görürüz ki: 1. Muhammed, yeni ve Tanrısal gerçekleri açıklamak ve bu gerçekleri egemen kılmak için görevlidir. 2. Hedeflenen kitle başlangıçta Mekke halkıdır. Buradaki ekonomik eşitsizlik ve insanların sömürülmesi toplumsal bir yara olarak çözüm beklemektedir. 3. Mekke'deki ticaret ve tefeci kesiminin ezdiği kitleler bir araya gelerek dayanışma oluşturmak zorundadır. 4. Malın ve paranın insanlan ezmesi, toplulukların parçalanması açık bir gerçektir. Bu nedenle paranın ve malın mümkün olduğu ölçüde halkın yoksul kesimine doğru da kaydınlması gerekmektedir. Insanların cömert olmasının istenmesinin sebebi budur. Yine, yoksulun ve yetimin korunup kollanmasının sık sık vurgulanması da ekonomik eşitsizliğe duyulan tepkiden kaynaklanmaktadır. 5. Kur'an, insanlar arasındaki eşitsizliği gidermek için birtakım yaptırımlar getirmekte ve bu yaptırımları hayata geçirmek için de yeni bir güce gereksinim duymaktadır. Bu güç, var olan putlardan daha üstün olan, bu putların tümünden bağımsız ve bütün kabileler ve güçler karşısında bağımsız olması gereken soyut bir güçtür. İşte bu güç, İslamiyetin Tanrısıdır. Yeni bir yapılanma için, eski düzenin Tanrılarını kullanmak mümkün olamayacağından yeni bir Tanrıya gereksinim doğmuştur. Bu Tanrı yani Allah, eski putlardan "El-Lat"ın yeni düzene uyarlanmış bir biçimiydi, El-Lat, zamanla Allah oldu.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.