Gönderi

Kavak istikametinde yürürken kenarda yaşlı bir ağacın gövdesine yaslanmış, ayaklarını yola doğru uzatmış bir askere rastladık. Herhalde geri dönen Osmanlı ordusunun yorgun nefererinden biriydi. Beş on adım kala kayıtsızlığı bizi şaşırttı. Hatta subaylarımızın öfkelendiğini bile fark ettik çünkü yol verilmeye, selamlanmaya alışkındılar. Öyleyse düzenli bir şekilde geçmek isteyenlerin ayaklarına, yıkılmış bir mezar taşı gibi dolanan bu askere ne oluyordu? Yanına yaklaşınca bunun bir ölü olduğunu anladık. Fakat ölüm ona hiç yakışmamıştı.
Sayfa 397Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.